3 Temmuz 2014 Perşembe

Günaydınlar...


Günaydınlar, hayırlı günlerimiz olsun...
Hava biraz serin olabilir, esintili olursa daha çok severiiiizzz, sevinirizzz...
Malum bir şeyler yiyip içemediğimize göre hava da çok sıkmasın istiyoruz.
Bugün aklıma gelen bir konu yok.
Diyordum ki son anda bir konu buldummmm...
:))))
Müzik...


Kendinizi müziksiz bir hayatın içinde düşünebiliyor musunuz?
Ben düşünemiyorum...



Kimi zaman enstrumantal, kimi zaman sağlam alt yapısı olan, güzel sözlü müzikler...
Başımın tacı oldu her zaman.
Blogumda bolca paylaştım hep.
Etnik müzikler de ilgimi çeken grupta..
Özellikle Arap dünyasından çokça sanatçı yetişmiş.
En son keşfim(Daha doğrusu Kuzucuumun keşfi):
Rashed Taha...Cezayir asıllı Fransa' da yaşayan,
 müzik kariyerine de burada devam eden bir sanatçı...



İbrahim Maalouf, 
Trompetçi olan babası Nassim Maalouf'un bulduğu 4 pistonlu trompetiyle, 
o kullanmayı çok sevdiğimiz “Doğu-Batı sentezi”kalıbınının yaşayan en güzel örneği. 
1980 Beyrut doğumlu İbrahim Maalouf, 
ülkemizde de pek çok konsere imzasını atmıştır...



Le Trio Joubran grubu 3 Filistin‘ li udi kardeşten oluşuyor.
 Samir, Wissam ve Adnan Joubran kardeşlerin adı. 
Uda öyle hakimler ki çok güzel eserleri var...



Taleal Bedr-u Aleyna...
Bu türlü enstrumanlı ve stüdyo ortamında söylenmiş hali
Ümmü Gülsüm' ün sesinden duyulmuş ilk defa...
Medine girişinde Peygamber Efendimiz' e söylenmiş bir ilahi.
Ay doğdu üzerimize
Veda tepesinden
Şükür gerekti bizlere
Allah'a davetinden
Sen güneşsin sen aysın
Sen nur üstüne nursun
Sen süreyya ışığısın
Ey sevgili ey rasûl
Ey bizden seçilen elçi
Yüce bir davetle geldin
Sen bu şehre şeref verdin
Ey sevgili hoş geldin
Ey Resûl sana söz verdik
Doğruluktan ayrılamayız
Sen ey esenlik yıldızı
Senin sevginle doluyuz...

Vikipedia' dan edindiğim bilgiye göre ise:
"Mısırlı Arap ses sanatkârı. 
Doğu'nun Yıldızı ve Mısır'ın 4. Piramidi olarak da tanınmaktadır.Bütün zamanların en güzel sesli şarkıcısı olarak anıldığı Mısır'da 20. yüzyılın başında doğdu. Dakhaliye Eyaleti'nin Sinbillaveyn yerleşimi yakınlarındaki Tamay Zahayra köyünde fakir bir imamın çoçuğuydu. Küçük yaşlarda çevre köylerde kızların topluluk içinde okumaları hoş karşılanmadığından erkek kıyafetiyle ilahiler okuyarak tanınmaya başladı. Babası tarafından keşfedilen sesinin ilk eğitimini Kur'an-ı Kerîm okumayı öğrenerek yaptı. Daha sonra 1920'lerde Kahire'ye babası tarafından, Şeyh Ebu'l Ala'nın yanına ses eğitimi için götürüldü. Kahire'de kısa sürede ünlenerek Şair Ahmed Rami, Muhammed Abdülvahab gibi sanatçıların arasına karıştı. Önceleri Türk tarzıyla şarkılar okuyan Mısırlı Münire'tül Mehdiye ile bitmeyen bir yarış içindeydi. Ama zafer Ümmü Gülsüm'ün oldu ve 1930'lu yılların başına gelindiğinde Mısır'ın bir numarası olmuştu bile."



Ve Radio Tarifa 
"Flemenko, Endülüs müziği, Arap müziği, Caz gibi türleri 
harmanlayarak müzik yapan, 80'li yılların sonunda kurulmuş İspanyol müzik grubu. Üç kişiden oluşan grupta, vokalde Benjamin Escoriza, darbuka ve geri vokalde Fain Sanchez Dueñas ve diğer çalgılarda Vincent Molino vardır.
Kuruluşundan yaklaşık 20 yıl sonra, Kasım 2006'da Barcelona konserinden sonra dağılmışlardır. Grubun solisti Benjamin Escoriza, 9 Mart 2012'de akciğer hastalığı dolayısıyla vefat etmiştir."

Belki defalarca paylaştım daha da paylaşırım. 
Bugün hep Arap asıllı müzisyenlerden söz etmişim.
Daha bunun Yunan ezgileri var, Arjantin ezgileri...
Kendine has kültürü olan müzikleri dinlemişim daha çok...
Ve güzel bir söz var ya bu aralar sosyal medyada bolca dolaşan...
"Bir şarkı başlar ve sen susarsın...
Söylemek istediğin ne varsa şarkı söylüyordur zaten..."
:)
Güzellikler hepimizin olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder