1 Aralık 2014 Pazartesi

Günaydınlar...



En çok yeni yıl gelirken zevkli olurdu kartpostal seçmek. 
Yılbaşına doğru kırtasiyelerin önüne o demir paravana benzer kartpostal tablaları çıkartılır ve her biri sanat eserine benzer kartların önünde dalaaaar gidersiniz...
Işıl ışıl pul gibi, sim gibi ama bazen de sanki aynaların yaldızlı kısmı serpilmiş gibi olan kartlardan hangisini seçeceğinizi şaşırırsınız.
O zamanlar çam ağaçları, yanıp sönen ışıklar, evlerde olmazdı.
Yeni yılın gelişini karşılamak, neşelenmek gibi adetler de pek hoş görülmezdi.
Ben gene de çok mutlu olurdum yeni bir yılı karşılarken.
Ama ben en çok o güzel kartpostalları severdim. 
Sevdiklerime, yakınlarıma, ilkokul öğretmenime göndereceğim kartları özenle seçerdim. 
Seve seve, hülyalara dala dala...
Avucumun içine sakladığım bozuk paralarla çok zaman geçirmiş kendimi unutmuşumdur kartpostallara bakarken.
.............
O zevki şimdi yaşayamıyoruz belki vardır yine ama o tat yok. 
Bilmem neden?
.....................

Mutlu sağlıklı güzel günler dilerim yeni bir haftaya başlarken yeni umutlar, yeni güzellikler bizi bulsun heppimizi...
:))))
Hayırlı haftalar efenimmmm...



Serkan Çağrı' dan klarneti konuşturan sanatçıdan dinleyelim...
Öyle çektim ki...
...............
Kök çayımın enfes kokusu ve ben bir bütün olduk bu aralar.
Missss gibi tarçın, karanfil, zerdeçal, zencefil, havlucan, üç beş de kuş burnu ohhh.
İçtikçe sağlık doluyor insan. Öneririm.
:)

Hiç yorum yok: