26 Eylül 2018 Çarşamba

Günaydın...


Sevgi, selam ve muhabbetle hayırlı günlerimiz olsun...

***


İlkay Akkaya...
"Gidemem..."
Diyor dinleyelim...

20 Eylül 2018 Perşembe

19 Eylül 2018 Çarşamba

Havalar Baldan Tatlı...


Ama tatil mevsimi bitti...
Oysa ben sadece 3 gün dinlenebilmiştim koca yaz boyunca...
:(
:/


"Derdi nedir bu sonbaharın..."
Diyor Halil Sezai...
Dinleyelim.

18 Eylül 2018 Salı

3 Eylül 2018 Pazartesi

Guadalupe Pineda - Historia De Un Amor

Tan Taşçı - Kalbime Gömüyorum (Akustik - Canlı Performans) #MOISahne

İyi Geceler...


Hepimize mutlu, sağlıklı güzel bir Eylül Ayı olsun.
Eylül ün 2 si şu an ama olsun ben bloguma yeni kavuştum...
Fotoğrafımız neden İzmir?
Çünkü geçtiğimiz hafta içi (Çarşamba' dan Cumartesi' ye kadar) İzmir'deydim...
Bu aralar böyle iki - üç - dört günlük gezilerim oluyor.
Yetti mi peki?
Yok pek değil ama bu bile büyük bir değişiklik oldu benim için.
Çok güzel gezebildim, kuzucuumun arkadaşı, Babannesi, Dedesi sağ olsunlar çok güzel fevkalade ağırladılar bizi...
Çok harikaydı her şey...
Tam metroyu, İzban' ı, durakları öğreniyordum ki gün bitti biz kuzucuumla döndük geldik kürkçü dükkanına...
:)
Yolculuk güzeldi otobüs gibi değildi. 
Havaalanına ulaşmayı, oradan oraya koşuşturmayı saymazsak 1 saatlik uçuşumuz konforluydu elbette ama bana otobüs yolculuğu daha keyifli, daha romantik geliyor nedense.
"Salak mısın?"dediğini duyar gibiyim sevgili blogum ama ben böyleyim işte rahat batar bana.
Otobüsün camına kafamı vura, vura düşünmek daha güzel geliyor bana napiiim?

***

Asıl ben şeyi yazmak için geçtim blogumun başına.
En son 20 yıl önce gittiğim İzmir' in çok azcık bir bölümünü gezebilmiştim ama bu sefer çocukluğumun hatta onlu yaşlarımın geçtiği sokakları buldum ve o cehennem sıcağında güneşin altında karış karış arşınladım.
Unutmamışım ayaklarım doğrudan götürdü beni oralara...
Çocukluğuma şahit olan evin önünden geçtim.
Evle kendi kendime konuştum biraz da dertleştim...
Buraya açık açık yazacak değilim elbette ne dertleştiğimi. 
Hem yazarken ağlarım diye, hem de yerin (pardon bilgisayarın) kulağı var diye...
Ahhhh...
O evi bulduktan sonra içimden beynimden konuşmaya başladım.
"Duvarlarına bakan gözlerim aynı, buraya gelen ayaklarım, bedenim aynı sadece yaşlandım biraz...
Bak ben geldim...
Biliyor musun neler neler oldu geçti sende yaşayan insanlar neler neler yaptı, nerelere savruldu?
Hayatları nasıl değişti?...
Güzel manzaralı, güzel ev seninle ne çok güzel hatıralarımız oldu öyle diy mi?
Sen de değişmişsin aynı değilsin dışını kaplamışlar, balkonlarını boyamışlar...
Şimdi içeride kimler yaşıyor kimbilir...
Çünkü burada yaşayanlar da sattı gittiler seni."
O zamanları hatırladıkça canım yanıyor, içim biraz acıyor.
Çocukluğumun güzel evi seni gördüğüme sevindim.
Ege' nin İncisi İzmir' imizin eskimeyen eski evi inşallah mutlusundur.
Duvarlarında müzik notaları dolaşıp, mutlu kahkaha sesleri yankılanıyordur umarım...
Çünkü bazen insanlar ortamlarını değiştirince mutlu oluyorlar ya işte öyle onların mutsuzlukları seninle ilgili değil sana gelenler, yerleşenler mutludur belki.

***

Neyse ağlama Betül sus bakiyim.
:...........

***


Sezen Aksu' dan 
"İzmir' in Kızları..."
Şarkısını bulabildim İzmir diyince Sezen gelir ya aklımıza başka şarkısı yok İzmir' le ilgili...
Dinleyelim çok güzel...

Gözyaşları hepimizden uzak olsun...
İyi geceler efenim...