Bu sefer sizinle aynı fikirde değilim, baştan belirteyim:)
Birincisi, İzmir'in böyle münferit bir olayla suçlanmasını doğru bulmuyorum. İstanbul'da her gün yüzlerce böyle olay oluyor, İzmir'in günahı ne?
İkincisi ise Suriyeli göçmenler trajedesinin magazin haberi kıvamında duygu sömürüsüne evrildiği bu haberden inanın hiç ama hiç etkilenmedim. Acımasız mıyım? Hayır değilim, duygusuz muyum, çok şükür değilim. Sadece Suriyelilere kapıları plansız programsız açan, onların dilenci olmasına göz yuman, kendi siyasi gelecekleri için yoksul halkların kaderlerini kendilerine propoganda malzemesi yapan iğrenç politikacılara kızgınım... O esnafı değil, o politikacıları yargılamak gerekir diye düşünüyorum. Bir ara bizim mahallede de vardı, adım başı Suriyeli... Para versen bir türlü, vermesen vicdanın yerinden zıplıyor. Rahatsız oluyordum elbette...
Bu çocuk magazin basınına malzeme oldu, herkes hakkında yazdı çizdi, yarın unutulacak. Peki sokaklarda yaşamaya devam eden bunca kaçak mülteci ne olacak? Acaba saraylarda yaşayanlar bu konuda bir şey düşünüyor mu?
Kendimi tutamadım, uzun uzun yazdım, ama özet olarak şunu söyleyeyim, artık benim duygularımı sabun köpüğü haberlerle sömüremeyecekler, buna izin vermeyeceğim.
Bu arada çok yerinizi işgal ettim, kusura bakmayın. Sevgiler:)
Rica ederim ne demek işgal falan etmediniz. Size yerim sonsuz açık. Politik açıdan yemin ederim aynı düşünüyoruz. Burada da Suriyeli aileler gölgelik çadır gibi birşey yapmışlar onların altında oturuyorlar. Para verseniz bi türlü içiniz acıyacak vermeseniz başka türlü. İnsanın içi acıyor her dolmuşa otobüse bindiğimde çekingen ürkek hallerini gördükçe. Fakat o çocukcağızı yüzü gözü kan içinde görünce dayanamadım. Kin ve nefret içinde büyüyecekler bir yanları kırık dökük, bir yanları acımasız olacak. Nasıl bir kader ki bu yer altı zenginliği bir ülkenin başına bu kadar bela olur. Evlerini, hayatlarını yaşama alanlarını ellerinden alır. Ve İzmir... Hem siyasi duruşu ve bütünlüğüyle hem de hoşgörüsüyle bambaşkadır benim için. Herkesi aynı kefeye koymamalıydım o açıdan hatalıyım. İzmir genellemesi yaptığım için İzmir' den ve ayrıca sizden özür dilerim. Yakıştı mı size bu çocuğu dövenler diyerek başlığımı değiştiriyorum. Benden de sevgiler.
Keşke ülkemizde herkes sizinle benim şu konuda yaptığımız gibi medeni bir şekilde tartışşa.. Şu seviyesiz, medeniyet ve empati yoksunu kaba ve saba adamların devri bitse artık... Sevgiler..
4 yorum:
Bu sefer sizinle aynı fikirde değilim, baştan belirteyim:)
Birincisi, İzmir'in böyle münferit bir olayla suçlanmasını doğru bulmuyorum. İstanbul'da her gün yüzlerce böyle olay oluyor, İzmir'in günahı ne?
İkincisi ise Suriyeli göçmenler trajedesinin magazin haberi kıvamında duygu sömürüsüne evrildiği bu haberden inanın hiç ama hiç etkilenmedim. Acımasız mıyım? Hayır değilim, duygusuz muyum, çok şükür değilim. Sadece Suriyelilere kapıları plansız programsız açan, onların dilenci olmasına göz yuman, kendi siyasi gelecekleri için yoksul halkların kaderlerini kendilerine propoganda malzemesi yapan iğrenç politikacılara kızgınım... O esnafı değil, o politikacıları yargılamak gerekir diye düşünüyorum.
Bir ara bizim mahallede de vardı, adım başı Suriyeli... Para versen bir türlü, vermesen vicdanın yerinden zıplıyor. Rahatsız oluyordum elbette...
Bu çocuk magazin basınına malzeme oldu, herkes hakkında yazdı çizdi, yarın unutulacak. Peki sokaklarda yaşamaya devam eden bunca kaçak mülteci ne olacak? Acaba saraylarda yaşayanlar bu konuda bir şey düşünüyor mu?
Kendimi tutamadım, uzun uzun yazdım, ama özet olarak şunu söyleyeyim, artık benim duygularımı sabun köpüğü haberlerle sömüremeyecekler, buna izin vermeyeceğim.
Bu arada çok yerinizi işgal ettim, kusura bakmayın. Sevgiler:)
Rica ederim ne demek işgal falan etmediniz. Size yerim sonsuz açık. Politik açıdan yemin ederim aynı düşünüyoruz. Burada da Suriyeli aileler gölgelik çadır gibi birşey yapmışlar onların altında oturuyorlar. Para verseniz bi türlü içiniz acıyacak vermeseniz başka türlü. İnsanın içi acıyor her dolmuşa otobüse bindiğimde çekingen ürkek hallerini gördükçe.
Fakat o çocukcağızı yüzü gözü kan içinde görünce dayanamadım. Kin ve nefret içinde büyüyecekler bir yanları kırık dökük, bir yanları acımasız olacak. Nasıl bir kader ki bu yer altı zenginliği bir ülkenin başına bu kadar bela olur. Evlerini, hayatlarını yaşama alanlarını ellerinden alır.
Ve İzmir...
Hem siyasi duruşu ve bütünlüğüyle hem de hoşgörüsüyle bambaşkadır benim için.
Herkesi aynı kefeye koymamalıydım o açıdan hatalıyım.
İzmir genellemesi yaptığım için İzmir' den ve ayrıca sizden özür dilerim.
Yakıştı mı size bu çocuğu dövenler diyerek başlığımı değiştiriyorum.
Benden de sevgiler.
Keşke ülkemizde herkes sizinle benim şu konuda yaptığımız gibi medeni bir şekilde tartışşa.. Şu seviyesiz, medeniyet ve empati yoksunu kaba ve saba adamların devri bitse artık...
Sevgiler..
Keşke. :)
Yorum Gönder