19 Eylül 2022 Pazartesi

Yağarken Karlar...


13 yaşındayken yaşadığım bir anım...

Daha ortaokul sıralarındayım galiba ikinci sınıfım. O zamana kadar hiç görmediğim şiddette kar vardı. Yaşadığımız şehir Doğu veya Güneydoğu bölgesinde olmamasına rağmen kışın en ağır hissedildiği yerlerden biriydi.

Camlarımızda özellikle soba yanmayan odalarda gece sabaha kadar çok garip buzlar resim gibi şekiller oluşurdu.

İki gün iki gece hiç durmadan yağan tipi, esen ayazlı rüzgar ve fırtına şehir ışıklarıyla o kadar güzel parlıyordu ki.

Hala daha çok severim kar yağışını izlemeyi. Garip bir huzur verir bana.

Sobamız yanarken tavana düşen ışıklarının yaydığı kırmızılığı tarif edip anlatamıyorum, neyse yaşayanlar bilir diyip geçeyim asıl anlatacağım konuya.

Okullarımız tatil oldu o karda kışta bizleri üşütmemek için bir de yollarda helak olmayalım diye heralde.

Tek kanallı siyah beyaz televizyondan aldığımız haberlere göre daha kar yağışı sürecekti.

Gece olunca lambalarımızı yaktığımızda perdeler sıkı sıkıya kapatılır dışarıyla bağımız kesilirdi. Ben yan odaya geçtim açtım perdeleri, dışarıda kızıl bir beyazlık kardan göz gözü görmüyor dişleri zaman zaman tutmayan küçük kırık teybimizde bir kaset çok güzel müzikler dinliyorum. Ben daha o yaşlarda hoşlanıyormuşum demekki loş ışıklı, kısık sesle çalınan bir müziğin olduğu ve yalnız kaldığım ortamlardan.

Bu yaşıma geldim o huzuru zaman zaman hissederim.

Az önce de o gecelere yakın bir huzuru hissettim.

Kar yağmıyor, soba yanmıyor, soğuk yok ama ben yine de bi o zamanlara gittim geldim niyeyse...

Müzikler etkili oluyor sanırım...

Huzurumuz bitmesin dilerim...

Hiç yorum yok: