Bu aralar malumunuz
Ramazan nedeniyle biraz geç uyanılıyor ve harekete geçiliyor.
E sahur saati beklenip sabah ezanı okununcaya kadar
uyunmazsa böyle oluyor.
Orucun yarısını uyku tutuyor demeyin sakın
geç dediysem yine saat 09:00 gibi uyanıyorum.
Ama bloga geliş saati biraz değişiyor bazen 11:00, bazen 12:00 olabiliyor.
Onun için Ramazan Ayı boyunca Günaydın yerine Tünaydın diyeceğim galiba...
***
Bugünkü blog açılış konum Banklar olsun istedim...
Dışarı çıktığımızda bizleri ağırlayan
belediyelerin deyimiyle şehirlerin oturma odaları olan banklar...
Hiç dikkat ettiniz mi yollardaki, parklardaki, duraklardaki banklar ne büyük yardımcıdır insana...
Yorulursunuz biraz oturayım nefes alayım dersiniz.
O ahşaptan yapılan bank size evinizin salonundaki koltuk kadar, kanepe kadar rahatlık verir.
Dinlenirsiniz, kendinize gelirsiniz.
Elinizde taşımanız gereken ağır bir yük varsa biraz güç kazanırsınız.
Parklardaki bankların hikayeleriyse başkadır.
Evsizin evi, uykusu gelenin yatağı oluverir bir anda.
Tıpkı geçen ay yazdığım
yazımda olduğu gibi.
Kısacası banklar hayatımızda önemli bir yere sahiptir...
Bazen yağmurlu bir havada oturduğumuz ıslak bank göz yaşımız olur,
başımızı dayadığımız, teselli aradığımız bir omuz olur.
Hüznümüzü boydan boya üstlenir.
O kadar sıcak gelir ki üşüdüğümüzü çok sonra fark ederiz.
Bazen sonbaharın sarı yapraklarına yuva olur,
hemen yanına ilişiriz kopan, oradan oraya uçan yapraklara dalar gideriz...
Kimi zaman da oturduğumuz bankta
almışızdır elimize çayımızı, poğaçamızı bir dostumuzla, koyu bir sohbete dalmışızdır.
Piknik olur, sofra olur, sohbet olur bankımız...
***
Sonuçta banklar kucaklayıcı, sıcak bir arkadaş kadar yakın dert ortağıdır...
***
Ve Sezen Aksu' dan
"Gitmem Daha"
Şarkısı...
"Her şeyden korkardım küçük bir çocukken..."
Diyor...
Eşsiz sesinden Ege esintilerini dinleyelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder