31 Mayıs 2018 Perşembe

incinme...


Nerede son bulacağı belli olmayan hayatımızın, en nâdide anları başladı.
Bir Ramazan vaktine daha ulaştırıldık hamdolsun...
Aklıma hep, şimdi çok uzaklarda olan annem geliyor.
Bir sahur hazırlığında uyku ve uyanıklık arası kaşık, tabak, bardak sesleri.
Babama “ bir de sen çağır ben kaldıramadım” diyen naif bir ses.
Uykulu uykulu kalkıp sofraya şöyle bir göz attığımda Nasıl oluyorsa her seferinde tamda istediğim, aklımdan geçen şeyler hazırlanıvermiş..
Hele ki o sahurda anacığımın elleriyle kestiği kavrulmuş tereyağlı erişte pilavı varsa…
Şimdi bambaşka hayatlar, çocukluğuma özlem, koskocaman ailem ablalarım ağabeyim…
Hepsi öyle uzaklardaki …

Ahh cânlar.. !
İnsan , fazlasıyla duygusal, fazlasıyla yüzeysel ve alelacele yaşanmayacak bir hayatın var olduğunun farkında mı ?
Farkında mıyız yaşamın, geleceğin,her anın kudsiyyetinin…?
Hele ki tam da şimdinin asla geri gelmeyeceğinin?

Biraz durgunum bu günlerde, ve hayli hissiz..
Elimden istemsizce kayıveren her saniyenin rehâveti çöktü üzerime…
Bir garip hale dûçâr oluyorum yine.
İncitmemek istiyorum , hiçbir zerreyi. Üzülmesin istiyorum hiçbir kimse benim yüzümden, yaptığım tüm hatalarımdan dönmek istiyorum…
Ve en çokta incinmemek istiyorum.

Hem bilir misiniz Tasavvuf tahsilinin,
“ İlk dersi incitmemek, son dersi incinmemek “ imiş…
Nasıl baş etmeli nasıl incinmemeli, nasıl nimete de imtihana da aynı gözle bakabilmeli ?
İncitmek ve incinmek; hangisi bir insan için daha ağır bir noksanlık?
Son ders olduğuna göre incinmemek öyle değil mi ..
İlk bakışta incinmenin bir kusur olduğunu bile idrak edemeyebiliyoruz. İncinmek bir hak imiş, hattâ insanlığın, hassâsiyetin bir icabı imiş gibi geliyor değil mi? Fakat tasavvufun son dersi incinmemek...
Yani öyle ya incinmek bir kusur. Hattâ incitmekten daha ağır bir kusur...

"Âşık der inci tenden
İncinme incitenden
Kemalde noksan imiş
İncinen incitenden... "

Yıllardır ezberimde olan Alvarlı Efe’nin bu dörtlükdeki sözler ile ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum.
Nice incitmeler vardır ki, onun faili dildir, eldir... Patavatsız, düşüncesiz bir insan; düşünmeden karşısındakini incitecek bir söz söyleyebilir. Âdâb-ı muaşeret öğrenmemiş, sakar bir kişi, farkına varmadan bir kişiye zarar verebilir. Kalpten bir niyet ve karar olarak incitme arzu edilmese de meydana gelir incitmeler...
Fakat incinme öyle değildir. Bazen hatâen yapıldığı besbelli olan şeylere de incinir kalpler, kolayca affedemez. Yahut sû-i zan karışır işin içine...
“Düşüncesizlik olsa neyse fakat biliyorum kasıtlı laf çaptırdı bana!” gibi düşüncelerle incinir insan...
İncitmek, kötü niyet ile bile olsa neticede, sözlü veya fiilî bir zarar verişten ibarettir.
İncinmek ise, bir infialdir.
Hâdiselerin, fiillerin, yani kaderin mutlak yaratıcısı Allah olunca; incinmek, rızâsızlık olur, teslîmiyetsizlik olur, isyan olur, haset olur...


● Bir kişi, Ehl-i Beyt’ten Zeynelâbidin Hazretlerine dünya kadar hakaret sayar,... Hazret hiç incinmeden dinler dinler, sonunda der ki:
“Ne iyi oldu da bunları söyledin. Ben nefsime ne kadar kötü olduğunu söylüyorum, söylüyorum dinletemiyorum...”

Şu inceliğe bakarmısınız. Tam olarak varılması gereken nokta burası değil midir… ?

Sözü nihâyete erdirmek gerek vakit sahura doğru ilerlerliyor..
sevdiklerim çok uzaklarda, çocukluğum daha da uzaklarda…
Bizler en iyisi gelin biraz temâşa edelim dünyayı,
Hani diyor ya Yûnus “ 72 Millete aynı gözle bakmayan, halka müderris olsa da , Hakka âsidir”
Biraz merhâmet, biraz sevgi, ve sonsuz anlayışla insanlığı sarmalayı verelim bu mübarek Ramazan’da …
Buyrun gelin cânlar bu en sevdiğim ud bestesi ile bir ziyâfet çektirelim ruhumuza.
Biraz kulak verelim insanlığa, ve halâ var olduğuna inandığımız her ne varsa…


Vera' dan paylaştığım bir alıntı.
Güzel bir müziğe ne güzel yakışmış bu güzel sözler...

Aziza Brahim - Lagi (English, Türkçe Lyrics)

Marjan - Kavire Del (English, Türkçe Lyrics)

17 Mayıs 2018 Perşembe

TARKAN - Biz Çocukken

Zakkum - Hatıran Yeter

Ali Lidar...

"Hiçbirimiz, hayalimizdeki insanın hayalindeki insan değiliz sanırım. Bu geç kalışların başka açıklaması olamaz çünkü.."
Ali Lidar

Mutlu Günler Efenim...


Kitapların arasına koyduğumuz çiçeklerimizi kurutup ölümsüzleştirmek isterdik.
Eskiden ne çok farklı alışkanlığımız varmış.
Şimdi düşünüyorum da çok değişik yaşıyoruz ve uğraşıyoruz hayatla...
Sevmek mesela kalpler artık teflonla kaplı...
Sevilen birisi yapışıp kalamıyor bir kalpte.
Sağlık olsun efenim ne yapalım hayat bize neyi gösterecek, 
yaşantımız neyi dayatacak görüp öğrenip alışacağız...

***


Nahide Babaşlı...
"Unuttun mu Beni?..."
Diyor dinleyelim...

16 Mayıs 2018 Çarşamba

Khaled Hosseini

Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah.
O da hırsızlıktır.
Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir...
Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun.
Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun.
Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın.
Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.
Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim nan(ekmek) adiliktir. Çalmaktan daha kötü bir suç yoktur...
Khaled Hosseini

İclal Aydın - Unutursun (Full Albüm)

Günaydınlar...


Güzel bir 16 Mayıs sabahı başladı...
Ve Ramazan' ın ilk günü. 
Orucunu hakkıyla tutabilen herkese "Allah sevabına nail etsin..." diyorum. 
Evet oydu buydu derken bugün Mayıs' ın 16 sı ve yılın neredeyse yarısına ulaşmışız bile. 
Kuş misali uçup giden günler, 
geçen ömürler 
ve yaşlandığını hissedemeyen ama yaş aldığını gösteren aynalar...
Tuhaf ama gerçek yıllar geçtikçe insan içindeki heves ve coşkunun bitmediğini hissediyor.
Hayrolsun.

***

Mutlu günler, umudumuzun sönmediği bir ömür dileklerimle.

***


Nahide Babaşlı...
"Hep Sonradan..."
Diyor dinleyelim.
Yeni keşfettiğim bir ses bayıldım sesine çok güzel söylüyor...

11 Mayıs 2018 Cuma

Füruğ Ferruhzad / Kenan Işık' ın Sesi...



O Günler - Füruğ Ferruhzad Seslendiren: Kenan Işık Türkçesi: Fahri ÖZDEMİR ---------- O GÜNLER O günler geçip gitti O güzel, o sağlıklı; yaşam dolu mutlu günler O berrak pırıl pırıl gökyüzü O kiraz yüklü dallar Sarmaşıkların yeşil sığınağında birbirine yaslanmış evler O haylaz uçurtma damları Ve akasya kokusundan başı dönmüş o sokaklar geçip gitti... Ah geçip gitti o günler Geçip gitti kirpiklerimin arasından Şarkılarımın hava kabarcıkları gibi uçuştuğu Gözlerimin üzerine kaydığı her şeyi taze su gibi içtiği o günler Geçip gitti... Kabına sığmayan neşeli bir tavşan vardı sanki Gözbebeklerimin ortasında. Yaşlı güneşle birlikte her sabah kalkıp giderdi Merakın ve arayışın o bilinmeyen kırlarına Ve geceleyin Karanlığına ormanların. O günler geçip gitti O karlı, o suskun günler... Yalnız benim olan o temiz kar Usulca yağardı ahşap merdivenlere Gevşek çamaşır ipine Ve bahçedeki ihtiyar çamın saçlarına Usulca ve yumuşacık bir yün gibi yağardı. Ve ben pencere camlarına dalıp gider Yarını düşünürdüm. Ah!.. Yarın... O kaygan ve beyaz uzam yarın; Büyükannenin giydiği çarşafın hışırtısında başlardı. Kapı aralığında beliren ve ansızın Işığın soğuk gerçeğiyle yüzleşen karmaşık gölgesinde Ve pencerelerin renkli camlarında uçuşan güvercinlerin O başı boş desenlerinde... Sıcak odanın rehavetiyle uyuklayan annemin bakışlarından uzak Çabucak ve hiç sakınmadan Öğretmenin o anlamsız iptal çizgilerini silerdim Eski okul defterlerindeki ödevlerin. Ve kar dindiğinde Çıkar hüzünle dolaşırdım bahçeyi; Ve ölü serçeleri gömerdim Kurumuş yasemin saksılarının dibine. Ah... Geçip gitti o günler O şaşkın, o cazibeli O uyku ve uyanıklık günleri... Her gölgenin bir gizemi vardı. Ve bir hazine saklardı bütün kapalı kutular Her bir köşesi sandık odasının Başka bir dünyaydı sanki o öğlen sessizliğinde. Ve karanlıkta korkusuz olan Bir kahramandı benim gözümde... O günler geçip gitti O bayram günleri O güneş ve çiçek özlemi... Ve kışın son sabahında Kente gelen ziyaretçilerin Utangaç ve suskun kalabalığında titreşen O hoş kokusu dağ nergislerinin; Ve yeşil lekelerin uzun caddesindeki seyyar satıcı sesleri. Avare kokular içinde yüzerdi kapalı çarşı; Keskin kahve ve balık kokusu. Çarşı, ayaklar altında ezildikçe yayılır, genişler Ve kuşatırdı yolun bütün anlarını; Ve çarşı uyuklardı oyuncak bebeklerin camdan gözleri dibinde. Çarşı anneydi... Hediye paketleri ve dolu torbalarla Renkli, akıcı derinliklere doğru hızla giden Ve geri dönen... Anne... Yağan yağmurdu çarşı Durmadan yağan, yağan, yağan... Geçip gitti o günler Bedenin sırlarını keşfetme günleri Ve güzelliğini vücudun mavi damarlarının... Geçip gitti o mahcup tanışma anları... Duvarın ardındaki bir el Çağırırdı tek bir çiçekle öteki eli; Bu heyecanlı, ürkek elin üzerindeki Karmakarışık mürekkep lekeleri Aşkını anlatırdı; Mahcup bir selamla... Kendini anlatırdı. Sokağın tozu toprağına yazılmış aşkımızı okurduk O sıcak günün ortasında... Ve havada uçuşan pisilerin yalın diliyle tanışık kalplerimizi O masum, sevecen parklara götürür Ağaçlara borç verirdik. Ve top Gidip dönerken ellerimizde... Gidip dönerdi öpücükler Gidip dönerdi. Aşktı... Avlunun alacakaranlığındaki o karmaşık duygu Ansızın bizi kuşatan Ve kalp atışlarının, Nefeslerin ve gizli gülümsemelerin yakıcı harmanına çekiveren. Geçip gitti o günler ah... Geçip gitti güneşte kavrulan bitkiler gibi; Akasya kokusuyla sarhoş olan o sokaklar Kaybolup gittiler. Dönüşü olmayan yolların o parıltılı kalabalığında, Ve yanaklarını sardunya çiçeği yapraklarıyla süsleyen o kız Yalnız bir kadın şimdi; Yalnız bir kadın. Yalnız... Yalnız...

Kendini Daha İyi Hisset...

10 Öneri
  • 1.
    Dijital Detoks Yap
  • 2.
    Sevgiyi Hisset
  • 3.
    Olumlamalar
  • 4.
    Değişiklik Yap
  • 5.
    Sen Bir Harikasın
  • 6.
    Minnet Duy
  • 7.
    Kontrolü Eline Al
  • 8.
    Yardım İste
  • 9.
    Şu Ana Odaklan
  • 10.
    İyilik Yap

EMEL SAYIN-ÜZÜLDÜĞÜN ŞEYE BAK-YILLAR OLDU AYRILMAMIZ


Yıllar öncesinin en güzel şarkılarından biri Emel Sayın' dan dinledik...

10 Mayıs 2018 Perşembe

Polymer clay/Fimo and resin Tutorial- Fountain/Fonte


Polimer kil çalışması harika...

Günaydınlar...


Işıl ışıl sabahımızla birlikte mutlu günler dilerim efenim...
Her şey gönlümüzce olsun.

...

 

Tarkan...
"Çok Ağladım..."
Diyor dinleyelim, ben de ilk defa dinliyorum güzelmiş.
Ama biz ağlamayalım...
:.).....

4 Mayıs 2018 Cuma

Günaydınlar...


Sevgi ve selamlarımla mutlu günler efenim...
Sabah sabah hava çok güzel.

***



İzel...
"Solmuş Gül Kasabası" diyor dinleyelim.
Ben de ilk defa dinliyorum.
Güzelmiş.
:)
;)