Meraklı meraklı sırtlarını dönmüş bakıyorlar.
Belki geçmişe, belki umutlu bir geleceğe, belki de bir aynaya...
Neye bakarlarsa baksınlar güzelliklerinden, zarafetlerinden hiç bir şey kaybetmeyecekler.
Günümüz güzel ve aydınlık geçsin...
Bu sabah kıtır kurabiyemsi simitlerle başlayalım bir şeyler yemeye...
Sonrası gelir nasılsa...
"Aşk bir hastalıkmış sanki,
Seni bende hapsetti; yüreğim kilitli.
Ben odamda kokunla şimdi,
Konuştuğum duvar sessizdi.
Adın nefesimdi.
Buralar şimdi yangın yeri
Yokluğun yangının alevi
Söyle gitmenin sebebi neydi?
Gözlerimi kapatsam yüzünü görür müyüm?
Gündüzleri uzatsam geceler bir kördüğüm
Kapıları kapatsam yalnız üşür müyüm?
Bir kuş olup da uçsam üzerine süzülür müyüm?"
Seni bende hapsetti; yüreğim kilitli.
Ben odamda kokunla şimdi,
Konuştuğum duvar sessizdi.
Adın nefesimdi.
Buralar şimdi yangın yeri
Yokluğun yangının alevi
Söyle gitmenin sebebi neydi?
Gözlerimi kapatsam yüzünü görür müyüm?
Gündüzleri uzatsam geceler bir kördüğüm
Kapıları kapatsam yalnız üşür müyüm?
Bir kuş olup da uçsam üzerine süzülür müyüm?"
Diyor Özgür Kurum...
Dinleyelim.
Elime güzel, lezzetli, misss kokulu kahve fincanımı aldım dinliyorum.
Sabahın sessiz, sakin keyfi ile...
Hadi siz de dinleyin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder