Mart ile birlikte “Bahar da geldi” diyebilir miyiz? Diyebiliriz tabii ki… Her ne kadar “Mart kapıdan baktırır, kazma-kürek yaktırır” vecizimiz varsa da yeni mevsimin yaramazlıklar yapmayıp uslu duracağı bir süreci idrak ederiz umarım.
Her geçen yıl küresel iklim değişiklikleri yaşadığımız dünyamızda bu sene mevsimler bizlere ne sürprizler hazırladı; bilmiyoruz… İlkbaharın ilk ayı olan Mart, doğanın uyandığı bir ay olabilir.
Diğer mevsimler ile ilgili olmayan bir kavram var Bahar’da; “Bahar Temizliği”… Neden “Yaz Temizliği” ya da “Kış Temizliği” yapılmaz diye düşünmüşümdür. Neden bu temizlik “Bahar”a özgü anılagelmiş?
Kış boyunca doğru dürüst temizlenemeyen Cam’lar için mi? Yoksa soğuk günlerde açılamayan ve yeteri kadar havalandırılamayan evlerin içinde biriken yoğun kış kokusunun ancak “Bahar temizliği” ile arınacağının düşünülmesi mi?
Yeni mevsim’e adım attığımız bu ay; “Bahar temizlikleri” ile temizliğe farklı bir önem veriyor.
Temizliklerin somut ve soyut halleri olduğunu hatırlatmak istedim. Temizlik kavramı çoğunlukla fiziki temizlik anlamında kullanılır. Evin, camların, dolap içlerinin köşe-bucak temizlenmesi, kışlıkların bir kısmının kaldırılması ve erken yaz kıyafetlerinin daha ulaşılabilir yerlere getirilmesi ve tabii ki dahası…
Bir de çevremizdeki soyut kirlerden, sorunlardan, kronik problemli ilişkilerden, gereksiz ve yaşamların yükü durumlardan kurtulmanın da tam zamanıdır.
Tanımadığınız kişilerin sosyal ağlarda yaşamınız ile ilgili bilgi almasını engelleyin mesela… Kendinizi zor durumlara sokacak, zamanı iyi kullanmanıza neden olacak projelere; daha teklif edildiklerinde “Hayır!” deyin… Yardım diye başladığınız bir iş; göreviniz haline gelmeden ondan uzaklaşın… Keyif almadığınız hiç bir yemeği tabağınıza almayın bile…
Gelin; bu bahar güzel bir “Bahar Temizliği” yapın… Öyle güzel bir temizlik yapın ki bir sonraki bahara kadar hiç kirlenmesin çevreniz, yaşamınız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder