1.Kedinizin cam veya balkon gibi evinizin dışa açılan bölgelerinden kaçmasını veya yüksek katlarda oturuyorsanız aşağıya düşmesini istemiyorsanız MUTLAKA balkon kapılarına ve evinizin tüm açılır camlarına tel yaptırın! Biraz haşarı ve vahşi tabiatlı bir kediniz varsa bu teller tül tel değil de çelik tel olmalı yırtmaması için.
2.Tatile çıkmayı planlarken en az 1 ay önceden kedinizle ilgili bir karar verin. Kediler sahibinden çok evine bağlıdır derler, bence doğru. Kısa bir süre tatile gidiyorsanız kedinizi evinden çıkarıp tanımadığı yerlere götürerek travma yaşatmanın alemi yok. En iyi çözüm kedilerle arası iyi olan titiz ve dikkatli bir arkadaşınıza veya akrabanıza evinizin anahtarını vermek ve her gün en az 1 saat kedinizi sevmek mama ve suyunu değiştirmek genel halini gözden geçirmek için onu ziyaret etmesini istemektir. Hatta daha iyisi siz tatildeyken sizin evinizde kalabilecek bir tanıdığınızın olmasıdır böylelikle kediniz hiç yalnızlık çekmeyecektir.
Bazı kediler çok yumuşak huylu ve çevreye adapte sorunu yaşamayan türde olabilirler böyle bir kediniz varsa çok şanslısınız onu endişelenmeden yanınızda taşıyabilir veya bir kedi pansiyonuna da bırakabilirsiniz. Ama şahsi fikrim bir kedi sahibi olarak, kedinizi bilmediğiniz bir pansiyona bırakmayın.
3.Her ay bütçenizden kedinizin yiyecek, kum ve veteriner masraflarını ayırın ve bu paraya kesinlikle el sürmeyin! Böyle bir bütçe ayıramıyorsanız kesinlikle evcil hayvan beslemeye kalkışmayın. Aşılarını yaptıramayıp doğru düzgün besleyemeyeceğiniz bir hayvana iyilikten çok zarar vermiş olursunuz.
4.Her gün dışarıdan eve geldiğinizde mutlaka kedinizle ilgilenin, mamasını yiyip suyunu içtiğinden emin olun, vücudunda bir yaralanma bir farklılık var mı dikkatle inceleyin. Mutlaka günde en az 1 saat kedinizi egzersiz yapması ve yaşam dolu mutlu bir kedi olması için oynatın. 2 kediniz varsa bile mutlaka sizin ilginize muhtaç olacaklardır nasılsa birbirleriyle oynarlar diye düşünmeyin sizin yeriniz onların gözünde farklı.
5.Evinizi böceklere karşı ilaçlarken kedilerinizin bu ilaçlardan etkilenmemesi için her türlü önlemi alın. Sprey ilaçlar kullanmayın. Karınca ve böcek tabletleri kullanıyorsanız bunlara kedilerinizin ulaşmasını kesinlikle önleyin. Bu ilaçlar kokularıyla kedilerimize cazip gelir ve sonuç olarak yemeleri veya yalamaları durumunda en iyi ihtimalle zehirlenir en kötüsü ise ölürler. Deterjan, böcek ilacı hatta oda spreyi gibi evde kullanılan tüm zehirli diye bildiğiniz ve hatta bilmediğiniz ürünleri kullanırken aklınızda hep önce kediniz olsun. Her ürünün organik ve doğal olanını tercih edin. Böylelikle istenmeyen bir durum oluşursa kötü etkiler bir derece daha az zararlı olabilir.
6.Evde evcil hayvan besliyorsanız ona evinizin tam özgürlüğünü vermelisiniz, ki birçok durumda bu bile bazen bir kediye yetmez.Bazı insanlar zavallı hayvanları sadece balkona veya bir odaya kilitleyip minicik bir alanda beslemeye çalışıyorlar. Bu bence koşup oynamaya etrafı araştırmaya ve sahibi ile el ele göz göze yakın bir iletişimde bulunmaya meraklı kedi gibi bir canlı için hapis hayatından bile beter bir hayat çok kötü bir işkence. Bu insanlar kedi beslememeli! Bu şekilde kedi beslenmez. Derdiniz titizlikse, ya baştan düşünüp bir kedi almayın ya da parasını verin bir temizlikçi tutun hatta içinize sinmiyorsa temizlikçinin ardından bir de siz temizleyin o evi bal dök yala olsun. Sık sık temizlik yapılan bir evde hiçbir kedi kumu kokusu, kedi kokusu diyemeyeceğim çünkü kediler zaten kokmaz.
Kediler iyi bakılıp beslenmedikçe evet tüy dökerler. Ama iyi mamalarla beslenen her gün taranan bakımlı bir kedi, annesi temizliğini iyi yapıyorsa evi tüy yumağına dönüştürmez.
7.Evinizde kedinizin saklanıp gizlenmekten mutluluk duyacağı güvenli köşeler yaratın. Tabii bir de bayıla bayıla uyuması için birkaç kedi yatağı. Hayat müşterekse, kedi dostunuz için de biraz alan ve mekân ayırmalısınız. Petshoplarda süper sevimli envai çeşit kedi yatağı bulunmakta.
8.Kedinizi mutlaka kısırlaştırın. Kısırlaştırılan kedilerin ömrü uzuyor, kışırlaştırma birçok önemli hastalığı önlüyor.Kedim küser diye korkmayın öyle bir şey yok. Yakın ilgi ve sevgi ile kısırlaştırma ameliyatı da atlatılıyor. Korkmayın.
9.Bebeğim olacak diye kedinizden vazgeçmeyin. Artık her kedi sitesinde yazıyor. Veteriner ziyaretlerini aksatmayan bir kedi aşılarını ve parazit tedavilerini muntazaman oluyorsa hiçbir sakınca yaratmıyor bebekler ve çocuklar için. Problem hiçbir zaman tüyler değil, problem tedavi görmemiş bir kedide yerleşen parazitlerin tüyler aracılığıyla insana bulaşması. Parazit yoksa tüy yutmada problem de yok. Toksoplazma riski diye bir durum da yok. Kedi sahibiyseniz zaten bağışıklık kazanmışsınız demektir.Bağışıklığınız yoksa zaten kedinizin de toksoplazmaya bağışıklığı yoktur yine ondan ayrılmanıza gerek yok.
10.Evcil hayvan sahibi olmak yaşam boyu verilmesi gereken bir bağlılık sözü kelimenin tam anlamıyla iyi günde ve kötü günde tıpkı evlilik gibi. Evcil bir hayvan almadan önce bunu düşünün. Sık sık canınız her istediğinde onu evde yalnız bırakıp uzun tatillere gidemeyecek spontane olamayacak daha planlı programlı bir yaşama sahip olmak zorunda kalacaksınız.Hatta hâlihazırda evli değilseniz belki ilerideki partneriniz kedinizi istemeyecek ve siz bir tercih yapma durumunda kalacaksınız. Tabii ki kedinizi seçeceğinizi umuyorum böyle bir durumda. Çünkü ancak kalbi zalim ve vicdansız olan bir insan evcil bir hayvanı hiçbir olumsuz koşul yokken sahibinden sırf kendi hoşlanmıyor diye ayırmayı isteyebilir. Bu tarz insanlara yol verin gitsin, her zaman hayatın karşınıza gerçekten sizin gibi hayvan sever bir eş çıkaracağına güvenin.
Kişilik sahibi ve sözünüzün eri olun sadece insanlara karşı değil kedinize karşı da. Baskılara boyun eğmeyin. Unutmayın kedinizi sahiplenirken bir söz verdiniz ona...
"Alıntıdır..."
2.Tatile çıkmayı planlarken en az 1 ay önceden kedinizle ilgili bir karar verin. Kediler sahibinden çok evine bağlıdır derler, bence doğru. Kısa bir süre tatile gidiyorsanız kedinizi evinden çıkarıp tanımadığı yerlere götürerek travma yaşatmanın alemi yok. En iyi çözüm kedilerle arası iyi olan titiz ve dikkatli bir arkadaşınıza veya akrabanıza evinizin anahtarını vermek ve her gün en az 1 saat kedinizi sevmek mama ve suyunu değiştirmek genel halini gözden geçirmek için onu ziyaret etmesini istemektir. Hatta daha iyisi siz tatildeyken sizin evinizde kalabilecek bir tanıdığınızın olmasıdır böylelikle kediniz hiç yalnızlık çekmeyecektir.
Bazı kediler çok yumuşak huylu ve çevreye adapte sorunu yaşamayan türde olabilirler böyle bir kediniz varsa çok şanslısınız onu endişelenmeden yanınızda taşıyabilir veya bir kedi pansiyonuna da bırakabilirsiniz. Ama şahsi fikrim bir kedi sahibi olarak, kedinizi bilmediğiniz bir pansiyona bırakmayın.
3.Her ay bütçenizden kedinizin yiyecek, kum ve veteriner masraflarını ayırın ve bu paraya kesinlikle el sürmeyin! Böyle bir bütçe ayıramıyorsanız kesinlikle evcil hayvan beslemeye kalkışmayın. Aşılarını yaptıramayıp doğru düzgün besleyemeyeceğiniz bir hayvana iyilikten çok zarar vermiş olursunuz.
4.Her gün dışarıdan eve geldiğinizde mutlaka kedinizle ilgilenin, mamasını yiyip suyunu içtiğinden emin olun, vücudunda bir yaralanma bir farklılık var mı dikkatle inceleyin. Mutlaka günde en az 1 saat kedinizi egzersiz yapması ve yaşam dolu mutlu bir kedi olması için oynatın. 2 kediniz varsa bile mutlaka sizin ilginize muhtaç olacaklardır nasılsa birbirleriyle oynarlar diye düşünmeyin sizin yeriniz onların gözünde farklı.
5.Evinizi böceklere karşı ilaçlarken kedilerinizin bu ilaçlardan etkilenmemesi için her türlü önlemi alın. Sprey ilaçlar kullanmayın. Karınca ve böcek tabletleri kullanıyorsanız bunlara kedilerinizin ulaşmasını kesinlikle önleyin. Bu ilaçlar kokularıyla kedilerimize cazip gelir ve sonuç olarak yemeleri veya yalamaları durumunda en iyi ihtimalle zehirlenir en kötüsü ise ölürler. Deterjan, böcek ilacı hatta oda spreyi gibi evde kullanılan tüm zehirli diye bildiğiniz ve hatta bilmediğiniz ürünleri kullanırken aklınızda hep önce kediniz olsun. Her ürünün organik ve doğal olanını tercih edin. Böylelikle istenmeyen bir durum oluşursa kötü etkiler bir derece daha az zararlı olabilir.
6.Evde evcil hayvan besliyorsanız ona evinizin tam özgürlüğünü vermelisiniz, ki birçok durumda bu bile bazen bir kediye yetmez.Bazı insanlar zavallı hayvanları sadece balkona veya bir odaya kilitleyip minicik bir alanda beslemeye çalışıyorlar. Bu bence koşup oynamaya etrafı araştırmaya ve sahibi ile el ele göz göze yakın bir iletişimde bulunmaya meraklı kedi gibi bir canlı için hapis hayatından bile beter bir hayat çok kötü bir işkence. Bu insanlar kedi beslememeli! Bu şekilde kedi beslenmez. Derdiniz titizlikse, ya baştan düşünüp bir kedi almayın ya da parasını verin bir temizlikçi tutun hatta içinize sinmiyorsa temizlikçinin ardından bir de siz temizleyin o evi bal dök yala olsun. Sık sık temizlik yapılan bir evde hiçbir kedi kumu kokusu, kedi kokusu diyemeyeceğim çünkü kediler zaten kokmaz.
Kediler iyi bakılıp beslenmedikçe evet tüy dökerler. Ama iyi mamalarla beslenen her gün taranan bakımlı bir kedi, annesi temizliğini iyi yapıyorsa evi tüy yumağına dönüştürmez.
7.Evinizde kedinizin saklanıp gizlenmekten mutluluk duyacağı güvenli köşeler yaratın. Tabii bir de bayıla bayıla uyuması için birkaç kedi yatağı. Hayat müşterekse, kedi dostunuz için de biraz alan ve mekân ayırmalısınız. Petshoplarda süper sevimli envai çeşit kedi yatağı bulunmakta.
8.Kedinizi mutlaka kısırlaştırın. Kısırlaştırılan kedilerin ömrü uzuyor, kışırlaştırma birçok önemli hastalığı önlüyor.Kedim küser diye korkmayın öyle bir şey yok. Yakın ilgi ve sevgi ile kısırlaştırma ameliyatı da atlatılıyor. Korkmayın.
9.Bebeğim olacak diye kedinizden vazgeçmeyin. Artık her kedi sitesinde yazıyor. Veteriner ziyaretlerini aksatmayan bir kedi aşılarını ve parazit tedavilerini muntazaman oluyorsa hiçbir sakınca yaratmıyor bebekler ve çocuklar için. Problem hiçbir zaman tüyler değil, problem tedavi görmemiş bir kedide yerleşen parazitlerin tüyler aracılığıyla insana bulaşması. Parazit yoksa tüy yutmada problem de yok. Toksoplazma riski diye bir durum da yok. Kedi sahibiyseniz zaten bağışıklık kazanmışsınız demektir.Bağışıklığınız yoksa zaten kedinizin de toksoplazmaya bağışıklığı yoktur yine ondan ayrılmanıza gerek yok.
10.Evcil hayvan sahibi olmak yaşam boyu verilmesi gereken bir bağlılık sözü kelimenin tam anlamıyla iyi günde ve kötü günde tıpkı evlilik gibi. Evcil bir hayvan almadan önce bunu düşünün. Sık sık canınız her istediğinde onu evde yalnız bırakıp uzun tatillere gidemeyecek spontane olamayacak daha planlı programlı bir yaşama sahip olmak zorunda kalacaksınız.Hatta hâlihazırda evli değilseniz belki ilerideki partneriniz kedinizi istemeyecek ve siz bir tercih yapma durumunda kalacaksınız. Tabii ki kedinizi seçeceğinizi umuyorum böyle bir durumda. Çünkü ancak kalbi zalim ve vicdansız olan bir insan evcil bir hayvanı hiçbir olumsuz koşul yokken sahibinden sırf kendi hoşlanmıyor diye ayırmayı isteyebilir. Bu tarz insanlara yol verin gitsin, her zaman hayatın karşınıza gerçekten sizin gibi hayvan sever bir eş çıkaracağına güvenin.
Kişilik sahibi ve sözünüzün eri olun sadece insanlara karşı değil kedinize karşı da. Baskılara boyun eğmeyin. Unutmayın kedinizi sahiplenirken bir söz verdiniz ona...
"Alıntıdır..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder