31 Mart 2020 Salı
Aman Yarabbi...
Sabır ver noolursun.
Katıla katıla ağlayıp uyuyakalmak istiyorum.
Bir insan kendini azıcık işe yarar gibi hissedip,
aynı gün akşama doğru ne kadar enayi olduğunu
görür mü?
Lanet gitsin.
Allah bu hissi hissettirenleri taş etsin taş.
30 Mart 2020 Pazartesi
Yine Yeniden...
O güzel günlere dönebilecek miyiz?
Yaşadıklarımız bu hastalık laneti bir kabus olsa da
-Betül haydi uyan! Dediklerinde
-Oh çok şükür gerçek değilmiş, kabus görmüşüm diyebilsek.
Ama maalesef yaşadıklarımız gösteriyor ki;
hepsi gerçek ve hepsini yaşıyoruz daha da yaşayacağız.
Güzelliklere bir an önce kavuşabilmek ümidiyle iyi akşamlar efeemmm...
***
Emir Can İğrek söylüyor...
"Bu Sapa Yere Beni Attılar Attılar..."
Diyor dinleyelim.
29 Mart 2020 Pazar
Galiba Fazla Düşündüm...
Bu hastalık işini.
Az önce düşündüm ki bi gariplik vardı ama neydi?
Ruhumu sıkan, bunaltan, ne olacak sorularını sorduğum ama neydi?
Neydi, neydi...
Deprem miydi, yok yok...
Savaşın eşiğine mi geldik? O da değil...
Şehitlerimiz...
Hayır.
Sonunda buldum.
Bu hastalık laneti yüzünden bunalmıştım.
Azıcık unutur gibi olup yeniden hatırlıyorum.
Unutamıyorum bir türlü içimi acıtıyor.
Sayın Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu' nun da yazdığı gibi.
Açıklananlar sadece sayı değil onlar insan, birilerinin anası, babası, kardeşi, çocuğu...
Bi bit ya lanet hastalık bi bit.
Hani Çin' den gelen her şey çok çabuk bozuluyordu?
Bu lanet hastalık neden bozulup, bitip ortadan kalkmıyor ki?
Az önce düşündüm ki bi gariplik vardı ama neydi?
Ruhumu sıkan, bunaltan, ne olacak sorularını sorduğum ama neydi?
Neydi, neydi...
Deprem miydi, yok yok...
Savaşın eşiğine mi geldik? O da değil...
Şehitlerimiz...
Hayır.
Sonunda buldum.
Bu hastalık laneti yüzünden bunalmıştım.
Azıcık unutur gibi olup yeniden hatırlıyorum.
Unutamıyorum bir türlü içimi acıtıyor.
Sayın Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu' nun da yazdığı gibi.
Açıklananlar sadece sayı değil onlar insan, birilerinin anası, babası, kardeşi, çocuğu...
Bi bit ya lanet hastalık bi bit.
Hani Çin' den gelen her şey çok çabuk bozuluyordu?
Bu lanet hastalık neden bozulup, bitip ortadan kalkmıyor ki?
28 Mart 2020 Cumartesi
Şebnem Ferah - Mayın Tarlası
Söz – Müzik: Şebnem Ferah
Aranje: Şebnem Ferah, Ozan Tügen, Buket Doran
Aranje: Şebnem Ferah, Ozan Tügen, Buket Doran
Mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da
Herkes arkamdan bağırmış kimseyi duymamışım
Savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim
Sonuna kadar aşk ya yanımdasın sanmışım
Mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da
Tel örgülerde durmamış bir delikten geçmişim
Her şey bana dur demiş kulağım darbe almış duymamışım
Sonuna kadar aşk ya sadece inanmışım
Koşmuşum düşmüşüm kalkmışım
Sevişmek sevmekten gelir inanmışım
Elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki
Bize bir şey olmaz sanmışım
Mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da
Soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım
Aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim
Sonunda bedenim sağlam bulunmuş yüreğim paramparça
İyi Geceler...
#EvdeKal 'ışımızın bilmem kaçıncı gününü yaşadık bugün.
Dualarımız bir an önce sorunun çözülmesi yönünde.
Kendi kendimize bir şeyler yapıp oyalanmaya çalışıyoruz ama nafile
aklımız, fikrimiz ve ruhumuz bir an önce sağlıkla atlatmamızın derdinde.
Hep birileri bir şeyler bulsun diye bekliyoruz.
Umut edelim, yaşayalım ve görelim...
***
Tarkan o güzel sesiyle...
"Biz Çocukken..."
Diyor dinleyelim...
😭
26 Mart 2020 Perşembe
Gırgır Dergisi...
İyi geceler.
Çocukluğumuzun unutulmayan, en güzel dergisinin kapağını buldum nette gezinirken.
Akranım olan herkes biliyordu mutlaka.
Avanak Avni, Cırcırböceği Muhlis,
Dünyanın En İleri Zekalı Gerisi, Utanmaz Adam derginin içerikleri.
Komiklikleri her zaman gülümsetir insanları.
Oğuz Aral' ın vefatından sonra Avanak Avni miz de öksüz kaldı.
***
O zamanlar ferah, sorunsuz, yazları upuzuuun günler,
kışları boyumuza yaklaşan karlar...
Günler büyüktü bizler küçük...
Şimdi büyüdük, yaşlandık, yaş aldık anne-baba olduk.
Bii çoğumuz büyüklerini kaybetti, hayat gailesi ve sorunlarıyla batıp çıkmakta,
üstelik o günlerin naifliğini özleyerek geçmişteki güzel günleri anmakta.
Ben de bu yazıyla çok özlediğim babamı anayım bir kere daha.
Onlar kadar olmasa da, çocuklarımıza güzel günler bırakabilmek ümidiyle...
Tekrar iyi geceler.
Göbek Kordonu...
HÜLYA TOKDEMİR REİS ' in Bir Yazısı...
Kızılderililer hepimizin dünyaya görünmez göbek kordonu ile bağlı olduğumuza inanır.Asya Şamanizminde de Dünyanın kutsal dişil gücü, annelik ve şamanizm arasında güçlü ve inkar edilemez bir bağlantı olduğu dile getirilir.Dünya da yaşam gücünü gökyüzünden göbek bağı, göbek kordonu aracılığıyla almaktadır. Zira gökyüzünün ortasında Kuzey Yıldızı olduğuna inanan Türk halkına göre Hayat ağacı da dünyanın ortasından köklenir ve onu Kuzey Yıldızına bağlar, Dünya ile diğer alemler arasında bir geçidi sembolize eder.
Türk geleneğine göre,
Hayat Ağacı dünyayı ortasından öte-âleme ve Demir-Kazık Yıldızı’na (Kutup Yıldızı) bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara/kamlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaçtır.
Buna Demir Ağaç/Dünya Ağacı da denir.
Anne rahmindeki bir bebek için göbek kordonu nasıl yaşamsal bir öneme sahip ise yeryüzü için de bu irtibat kanalı aynı derecede öneme sahip bulunmaktadır.
Şamanlara göre bu bağlantı fetüsün göbek kordonu kadar önemlidir.
Göbek, yaşam süreci gibidir: çocuk, kordon aracılığıyla doğar, yemek yer ve büyür.
Ayrıca, tüm doğaüstü etkiler kordondan gelir. Bir kanal gibidir.
Göbek kordonu, annenin sakral çakrası ile çocuğunun solar pleksus çakrası arasındaki bağlantı olarak düşünülebilir.
Sakral çakra duygusal merkezi temsil ettiği için anneler genellikle çocuklarıyla güçlü bir duygusal bağlantı kurarlar.
Bu bağlantı genellikle solar pleksus çakrası tarafından yönetilen bir çocuğun öz kimliğini ve kişisel gücünü şekillendirir.
Bu mantıkla, annelerimizin ya da bu konuda herhangi bir aile üyesinin, çakralarımızın etrafına nasıl enerjisel / duygusal bir kordon sardığını düşünmek kolaydır.
Bir ruh kordonu bağlantısı,
iki veya daha fazla varlığın astral ve eterik bedenleri arasında duygusal veya eterik enerji değişimini sağlayan bir bağlantıdır,
başka biriyle,
psişik bir bağlantıdır.
Doğamız gereği bu böyledir
____Oysa bir çok öğretide esas olan
‘Tüm bağlantılarımızı salıvermektir ‘
“Kaybetmekten korktuğun her şeyi
bırakması için kendini eğit”
denilir.
İyi Günler...
Her şey gönlümüzce olsun evde yaşayanlar,
evinde kalanlar,
kafayı yememek için kendini türlü meşguliyetlere gark edenler.
***
Güzellikler çarçabuk bir an önce gelir inşallah.
***
Emre Sertkaya...
"Çarşambayı Sel Aldı..."
Diyor dinleyelim.
25 Mart 2020 Çarşamba
Özdemir Asaf...
Sonra çekildim bir kenara,
Seyrettim bütün olup biteni.
Baktım kimde ben ne kadarım,
Kim bende ne kadar kalmış diye.
- Özdemir Asaf
İyi Geceler...
Kim bunalmadı ki, kim üzülmedi,
kim panik olmadı?
***
Hepimiz, hepimiz bu duygularla başbaşayız.
Bekliyoruz bitecek diye.
Belirsizliğin verdiği sıkıntı ile bekliyoruz.
Yetiş Allah' ım...
Ne umut edebiliyorum, ne de hayal.
Şarkı bile dinleyemiyorum belirsizlik başka bir şeymiş.
O kadar severek yaptığım, çok beğenerek tasarımını oluşturduğum takılar bile durdu sanki.
Bir şeylere zorunlu olmak zaten beni çok bunaltırdı.
Al işte tüm dünya bir şeylere zorunlu ben dahil.
Evin huzuru, sadeliği, yaşamımdaki dinginlik gitti.
İğne gibi batıyor her şey bana.
Korona falan değil bu sinir harbi sanırım hakkımdan gelecek...
Şarkı bile dinleyemiyorum belirsizlik başka bir şeymiş.
O kadar severek yaptığım, çok beğenerek tasarımını oluşturduğum takılar bile durdu sanki.
Bir şeylere zorunlu olmak zaten beni çok bunaltırdı.
Al işte tüm dünya bir şeylere zorunlu ben dahil.
Evin huzuru, sadeliği, yaşamımdaki dinginlik gitti.
İğne gibi batıyor her şey bana.
Korona falan değil bu sinir harbi sanırım hakkımdan gelecek...
23 Mart 2020 Pazartesi
Kahve...
“Nasıl allak bullak olduk böyle?
Birden her şey anlamını yitirdi…
Birden doğrular yanlış, yanlışlar doğru oldu.
İnsanlığa bir At sineği musallat oldu ki, istediğin kadar kaç…
Ensende hep.
Eşe dosta sarılamaz, elimizi uzatamaz olduk.
Ne hale geldik?
Kendi elini, kendi yüzüne süremiyorsun.
Yapılan planlar, kurulan hayaller uçtu gitti avucumuzdan.
Olması imkansız işler oldu, iki ay önce anlatsalar inanmazdın.
Havadaki bütün uçaklar kuş gibi yere indi…
Oteller kapandı,
En büyük Turizm fuarı hastaneye çevrildi.
Maçlar iptal edildi.
Birkaç insanın bir arada olacağı her şeye kısıtlama geldi.
Otobüste sarılarak tutunduğun direğe, evdeki kapıların kollarına düşman gibi bakıyorsun şimdi.
Okullar kapandı…
Trenler durdu, yollar boşaldı.
Petrol sudan değersiz oldu.
Kabe kapandı, Kabe…
Kimin gücü yeterdi buna…
Suudi kapatsa 3. Dünya savaşı çıkardı.
Toplantılar, organizasyonlar, fuarlar, düğünler, kutlamalar toptan iptal oldu.
Ölsen cenazene gelecek insan bulamazsın…
Bir ay önce Çinli görsek yolu değiştiriyorduk, şimdi Avrupalı…
‘Turist rekorları kıracağız, pazarları artıralım’ derken, turist gelmesin diye bütün uçuşları durdurduk…
Her şey yalan oldu Dostlar…
Akşam çıkardığın kıyafetin bile düşmanın gibi.
Babanın elini öperken düşünüyorsun…
Yeni dostların var artık:
Sabun, su ve yalnızlık!…
Son alışveriş koşuşturmaları da bitince, birkaç güne camdan bakarız hayata artık.
Dini, dili, ırkı, memleketi fark etmiyor,
ilk defa aynı gemide,
süratle bir bilinmeze doğru gidiyoruz…
Yaşarsak göreceğiz...”
(Alıntıdır...)
En iyisi Kahve içelim
Sevgiler
21 Mart 2020 Cumartesi
Günaydın...
Sağlık ve umut dolu günler dilerim.
Kış cemrelere rağmen feci şekilde geri geldi Ankara' ya.
Şiddetli kar yağışı, soğuk ve buz gibi bir hava hakim.
Tıpkı ruhumuz gibi, yüreğimiz gibi.
Üşüyorum bütün bedenimle ne zaman geçecek bu bela bilmiyorum,
benim bilmediğim gibi hiç kimse de bilmiyor.
Evimdeyim çıkmıyorum çocuklarım da evlerinde güvendeler
ama bu söz dinlemeyen ölürsek ölelim umursamazlığında
hareket eden aymaz insanların varlığı huzursuz ediyor.
Adamlar inadına yapıyor gibi her şeyi.
***
Allah' ım sen sonumuzu hayreyle...
***
Erol Evgin ve Farah Zeynep Abdullah...
"Sen Unutulacak Kadın mısın?..."
Diyor dinleyelim.
Bu günler unutulacak mı bilmiyorum ama şu zor günlerde dinleyip kendimizi bir nebze avutalım.
20 Mart 2020 Cuma
Kayahan - Canım Sıkılıyor Canım (Official Audio)
Yıllar önce yazmış...
Canım Sıkılıyor Canım...
Daha yeni başladı...
19 Mart 2020 Perşembe
Ömer Hayyam...
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin cehennemin üstündesin.
Ömer Hayyam
İyi Geceler...
Pencere önlerinden, balkonlardan bakıyoruz gün boyu.
İnsanlar evlerinden kımıldamayınca karlar bile bozulmadı.
***
Artık ne pencerem var seni koyacak
Ne masam
Sevgilim de yok bu şehirde
Çiçek seni alıp ne yapsam.
Cahit Külebi
***
Samime Sanay...
"Güz Gülleri..." diyor dinleyelim.
Uzun zamandır dinlemiyordum ruhumu yıkadı...
15 Mart 2020 Pazar
Yine Yeniden İyi Akşamlar...
Yalnız bir çiçek hüznüyle uyumuşum gün boyu.
Sanki çok şiddetli bir sarsıntı geçiriyor insan içinde deprem gibi...
***
Bazen insan kendini eli kolu bağlı hisseder ya işte öyle.
Bir şeylere hazırlanıyoruz sanki,
evimizden hiç çıkmayacakmış gibi,
karantinaya bizler de alınacakmışız gibi.
Evin ihtiyaçlarını üçer beşer alırken tv lerde herkesin nooluyoruz demesi,
niye bu kadar ihtiyaç malzemesi yığıyorsunuz demesi ağır geliyor.
Sayılan risk grubunda bir bünyem var.
Salı günü bir operasyon geçirecektim ama
doktorum ne diyecek bırakalım şimdi değil mi,
yoksa yatıralım hemen de bir an önce bitsin git mi?
Bilmiyorum.
***
Oysa ben daha dünya turuna çıkacaktım.
Çocuklarım imkanları doğrultusunda gezeceklerdi köşe bucak her yeri.
En çok merak ettiğim Japonya'yı, Singapur'u, Dubai'yi gezecektim.
Sonra aldığım yan şeritlerinde New York yazan eşofmanımı giyince
New York bana
"Come Betül come here."
Diyecekti.
😞
Kuzey ışıklarının o coşkulu parlayışını canlı canlı görecektim.
Çok mu karamsarım acaba?
Çok mu üzgünüm ya da...
Bu lanet hastalığa çözümü nasıl, ne zaman bulurlar belirsizlik içinde olmak çok kötü.
Çok mu abartıyor, çok mu küçümsüyoruz bilmiyorum ki.
İki ucu pis değnek üzerinde yürüyoruz dengede durmaya çalışarak.
:/
Sağlıklı, mutlu, sorunsuz günlere bir an önce ulaşabilmek ümidiyle.
***
Mazlum Çimen' den
"Feryad-ı İsyanım..."
Dinleyelim.
Ben de ilk dinliyorum bakalım nasılmış?...
14 Mart 2020 Cumartesi
İyi Geceler...
Son bir kaç günde yaşadıklarımız milletçe ne kadar panik olduğumuzu gösteriyor.
Olmadık alış verişler yaptık herkes ama herkes marketteki makarna, un reyonları bomboş.
Corona, Korona ya da Covid-19 adı her neyse bu hastalık yüzünden
hiç yapmadıklarımızı yapmaya başladık.
Gelme be hastalık, gelme şu ülkeye dedik milletçe ama geldi.
Gitmiyorum hiç bir yere gidemiyorum daha doğrusu.
Dışarı çıkacak gücüm var mı bilmiyorum.
İçimden hiç bir şey yapmak gelmiyor.
İçime döndüm bu arada ben.
Kendime, duygularıma, beynime öyle karışık, öyle allak bullak, öyle yorgun ki beynim.
Bazen bazen patlayacak gibi oluyor...
Düşünceler takılıp kalıyor aklıma
sonra değişken bir ruh haline bürünüp çok güzel şarkılar dinliyorum mesela.
Müzikle birlikte ruhumun yıkandığını hissediyorum.
Sonra boncuklarıma, takılarıma dönüyorum.
Tükeninceye kadar, yorgunluktan parmaklarım ağrıyıncaya kadar oturuyorum masanın başında.
Düşünüyorum bolca...
Kahrolmuşluklara, kızgınlıklara, hırçınlıklara kafa tutmayı isterdim.
Üzüntülere, ağlamaktan perişan olan gözlerime.
Kim beni kıracak olsa yanardağ alevi gibi üstüne akıp yaksam mesela...
Ah ne iyi olurdu.
...................................
Tüm kötüler ve sen Covid-19 her türlü kötülüğü aslında siz hak ediyorsunuz ama neyse...
***
Mazlum Çimen ve Emre Sertkaya...
"Gel Gönül" diyor dinleyelim...
11 Mart 2020 Çarşamba
Günaydınlar...
Çocukluğumuzun güzel hatıraları canlandı akşamdan beri zihnimde.
Yoğurt almak için bakkala elimizde çinko tencere ile gidişimiz mesela,
kaşık kaşık doldurup tartıp elimize tutuşturulan yoğurt tenceresi.
Bakkaldaki açık bisküvi kutularından aldığımız bisküviler elle doldurulur kese kağıdına ve
yenirdi.
Sokak çeşmelerine zincirle bağlı demir maşrapa herkese bardak görevi görürdü.
Hemen şöyle bir çalkalar içilirdi sular.
Ahhhh...
Çeşmeden su içmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki.
O zamanlar biz mi daha dayanıklıydık yoksa virüsler, mikroplar mı zayıftı bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var ki Yeni Türkü' nün Murathan Mungan dizelerinden söylediği gibi:
"Biz büyüdük ve kirlendi dünya..."
Umarım bu karamsar, sevimsiz günler bir an önce geçer ve sağlıklı, temiz, mutlu günleri
yaşamamız mümkün olur.
Telli telli şu telli turna
Sanmaki yaralı uçmaz bir daha
Takılmış kanadı göçmen buluta
Anlatır eski beni şimdiki bana
Sakın çıkma patika yollara
O dağlara kırlara o karlı ovaya
Telli telli şu telli turna
Yenik düşüyor herşey zamana
Biz büyüdük ve kirlendi dünya
Döner gelir bir gün konar yurduna
Sanma ki yaralı uçmaz bir daha
Takılmış kanadı göçmen buluta
Her şey binip gitmiş uçurtmalara
Telli telli şu telli turna
Ne kalmış buralı göklerden başka
Ne kalır yarına bizden sonraya
Şiir: Murathan Mungan
İyi Geceler...
Güzel günler gelir umarım...
Gittikçe batıyor muyuz dünya olarak?
Nedir bu corona belası?
Allah' ım sen koru yarabbim.
7 Mart 2020 Cumartesi
5 Mart 2020 Perşembe
İyi Gecelerimiz Olsun...
Gün doğuyor mu acaba?
Bizim günümüz de güzelliklere doğsun uzun zamandır yazamıyordum.
İçimden gelmiyordu.
Ama hayat işte...
***
Gün doğuyor demişken
Grup Gündoğarken' den
"Gördüğüme Sevindim..."
Dinleyelim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)