29 Haziran 2021 Salı

Havalar ...

İyice ısındı ya kendimi kızgın kumlardan serin sulara atmak istiyorum...

Fethiye otellerini planlarken bir anda rotamı Didim' e çevirdim.

Fiyat, performans araştırıyorum bakalım...

Buray - Alaz Alaz


Çok güzel bir yaz şarkısı olmuş...
"Bu hikaye seninle başlar, seninle bitsin...
Alaz alaz yanalım..."

Günaydınlar...


Ash Senses...
Çok güzel dinleyelim. 
Sabahımıza merhaba gelsin diye...

 

23 Haziran 2021 Çarşamba

Marquez...

 'Zamanını seninle geçirmekle ilgilenmeyen biriyle zamanını harcama...'


- Marquez

Merhabalar...

 



Pazartesi ve Salı günlerimi oğlucuumun evinde geçirdim.
Anadolu yakasında çok güzel bir site.
Sitenin bahçesi de birinci katta oturan oğlumun balkonuna doğru uzanan meyve ağaçlarıyla dolu.
Canlı canlı, taze taze mis gibi meyveler.
Biz bahçeli bir sitede oturmadığımız için bu güzel meyveleri dalında seyretmek harikaydı.

Kuzucuum da oldu aşısını 2 gün yanında bulundum geldim annelerinin çocukları hiç büyümüyor hiç...
Kızıcııım oldu sonra da Oğlucuuum inşallah ikinci dozu da böyle atlatırız.
Herkese bol bol taze meyveli ve bol sağlıklı günler dileklerimle.
Sevgiler efenim...

20 Haziran 2021 Pazar

İyi Akşamlar...

 


Bugün Babalar Günü...
Seni görmeyeli, sesini duymayalı 17 yıl olmuş...
Rahmet, özlem ve sevgiyle anıyorum seni.
Ruhun rahattır inşallah...

18 Haziran 2021 Cuma

Bugün Günlerden...


İyilik olsun, ruhumuzda güneş açsın.
Sevdiğimiz, her zerremizle bayram ettiğimiz mutlu bir Cuma olsun.
Baktım ki yine Cuma gelmiş, yine Pazartesi olmuş demekle geçiyor ömür.
Ne tat alabiliyorum ne de yaşadığımdan bir şey anlayabiliyorum hayır dedim bugün kendime 
Cuma hoş geldin...
Daha sonraki günler siz de hoş gelin, iyilikler, güzellikler ve mutluluklarla gelin.
Ferahlık, sevgi, muhabbetle gelin.

***
Ne olursa olsun dün suçsuz, günahsız bir can daha gitti.
Sapla samanı birbirine karıştırmadan Allah ailesine sabırlar versin diyorum.
Sebep olanlara da Allah belalarını versin diyorum.
Dünya iyi insanlar ve kötü insanlar diye ikiye ayrılıyor.
Dilerim iyilerle karşılaşsın iyi insanlar...

***

Yağmurun sicim gibi yağdığı İstanbul'dan bereket ve bol kazanç dileklerimle...



Birsen Tezer...
"İstanbul..." diyor dinleyelim...

16 Haziran 2021 Çarşamba

Rubato - Alma Ahımı

Yağmurlu...


Günlerden geçiyoruz nasıl bir hava anlamıyorum hırkamı çıkarıp üşüyorum,
giyip terliyorum bi değişik nedense.
Elimde çayım, masamda çalışmalarım, karşımda bilgisayarım keyfim yerinde şükürler olsun.
İnşallah herkes, aradığı, istediği huzuru bulur.
Sevgi ve mutlulukla iyi günler efenim.

***

Rubato...
"Yağmurlar..."
Dinleyelim.

İyi Geceler...

 


Kalp ve çilek nasıl da benzer birbirine.
Azıcık darbe çileği ezer mahfeder, azıcık kırgınlık da kalbi.
Hassastır kalp, çok çabuk kırılır, çok çabuk üzülür ağır sözü, değersizliği kaldıramaz ezilir, kırılır...
Çilek de alış veriş sırasında çantası ayrı tutulur, 
özenle taşınır, çantadaki diğer alınanların üzerine bile konulmaz.

***
Hassasiyetimizin daima değer görmesi dileklerimle herkese iyi geceler.
Yeni bir güne başlamışız bile.
Nasıl da çabuk geçiyor zaman altıncı ayın yarısını bile geçtik...
Hayatımızın değerini bilelim ve gardımızı ona göre alalım.
Her şey gönlümüzce olsun...

13 Haziran 2021 Pazar

Sertab Erener - Yolun Başı - Sertab Erener

Günaydınlar...



Mutlu Pazarlar olsun hepimize.

Dün canım oğlum ve canım kızım beni Polonezköy'e götürdüler.

Sadece isim olarak duyduğum bu yer hakkında bir çok bilgi öğrendim.

Ne zamandır evlerde kapalıyız, tuhaf bir kış ve taşınma telaşı atlatmış birisi olarak böyle yemyeşil ve ruh dinlendiren bir yeri çok özlemişim çok...

Tabiat parkı, bol çiçekli bahçeli evler, açık olmadığı için göremediğimizi Zosiya Teyzenin anı evi, kilisesi, mezarlığı, camisi ve

yeme - içme mekanlarıyla bu yeşil cennet harikaydı. 

Dimağım yenilendi dersem abartmış olmam sanırım.

Oksijenin bolluğu, kuş seslerinin güzelliği ve mis gibi çam ve ağaç kokusuyla 

hasret kaldığımız bir ortama kavuşmanın heyecanını yaşadık.

Arada iki tane kertenkele görmeyeydim iyiydi ama naapalım biz onların mekanındaydık, onlara misafir olmuştuk kovacak değiliz ya evlerinden.

Adı Karcma Kriha olan bir mekanda içtiğimiz çorba ve yediğimiz börek ise ortamın güzelliğiyle de damaklarımızda bıraktığı tatla da eşsizdi.

Gelelim tarihçesine oğlumun anlatımlarının yanı sıra eksik bir şey yazmayayım diye internetten de araştırma yapıp alta ekledim.

***

Daha geniş bilgi için linki tıklayabilirsiniz.

"1772–1795 yılları arasında Polonya toprakları Rusya, Avusturya ve Prusya arasında paylaşılmıştır. Takip eden 123 sene boyunca Polonya bağımsızlığını kaybetmiştir.

Bu süreçte özellikle Rusya’ya karşı 1830 yılında büyük bir ayaklanma başlamıştır. Ancak ayaklanmanın başarısızlıkla son bulması ile büyük bir göç başlamıştır.

Göç edenlerin büyük kısmı başta Fransa olmak üzere çeşitli Avrupa kentlerine gitmiştir.

Ulusal ayaklanmalarda başarısızlığa uğrayan liderlerinin bazıları da Osmanlı İmparatorluğu’na sığınmışlardır ve mücadelelerine Osmanlı İmparatorluğu’nda devam etmişlerdir .

Bu arada Prens Adam Czartoryski Paris’te 1833 yılında Namık Paşa ile göçmenlerin Osmanlı topraklarına yerleşmeleri için ilk olarak görüşmelerde bulunmuştur. Ancak bu planlar gerçekleşememiştir.

Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılmakta olan reform hareketleri (1839 Tanzimat Fermanı) Polonyalı göçmenlerin faaliyetleri için uygun şartlar yaratmıştır.

Bunun yanında 1841 yılında imzalanan Londra Antlaşması, Rusların Türkiye’deki etkinliklerinin kısmen sınırlandırılmasına yol açmıştır.

Bu gelişmeler üzerine Polonya devlet adamı ve göçmen topluluğu önderi Prens Adam Czartoryski merkezini Paris’te kurduğu siyasi göçmen birliğine bağlı olarak İstanbul’da bir Doğu Ajansı açmış ve yöneticiliğini Michal Czajkowski’ye vermiştir.

Czajkowski İstanbul’un yakınında bulunan Lazaryen rahipleriyle irtibata geçerek bu rahiplerin sahip oldukları çiftlik topraklarında Polonyalılar için sığınak oluşturulmasını gündeme getirmiştir.

1842 yılında Prens Adam Czartoryski’nin girişimleriyle imzalanan antlaşma sonucunda bu topraklar süresiz olarak kiralanmış ve Polonyalı yerleşimcilerin kullanımına verilmiştir .

Yine 1842 yılında köye dini törenle “Adampol” adı verilmiştir.

Köy bu adı kurucusu olan Adam Czartoryski’den almıştır.

Adampol Adam’ın tarlası anlamına gelmektedir.

Osmanlı topraklarındaki bu Polonya kolonisi, parçalanmış Polonya devleti ve Polonya sınırları dışında kurulan ilk köydür. "

.............................

Cihan ERDÖNMEZ, Seçil YURDAKUL EROL
İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Müh. Ormancılık Politikası ve Yönetimi ABD, İstanbul

http://www.polonezkoy.biz/polonezkoyun-tarihcesi.html

Devamını yukarıdaki adresten okuyabilirsiniz.

12 Haziran 2021 Cumartesi

Şebnem Ferah - Ben Şarkımı Söylerken


Ben şarkımı söylerken istersen sesi açarsın...
İster bunu da yok sayarsın.

Melek Mosso - Vursalar Ölemem


Durma durmaz geceler...

Günaydınnnn...

 


Misss gibi martı sesli, deniz kokulu güzel öten kuşların sabahından, İstanbul' dan merhabalar.
Kendimi bazen radyo sunucusu gibi hissediyorum.
:))))
Evveeeetttt sabah errrkenlerden uyandım, evimi toparladım, 
eskiden olsa bi kahvemi alırdım elime de artık içemiyorum kalbime dokunuyor. 
Şu serinlikte bir de yürüseydim iyiydi ama 
(ayağım patinaj yapıp, kapının önünü balıklama kaptığım için) 
dizim acıyor yürüme işini sonraya bıraktım.
Artık çevresini öğrendiğim evimizin muhitini seviyorum. 
Her yerin yakın oluşunu, çok hareketli olmasına rağmen o şehir gürültüsünün olmayışını seviyorum.
Bir de özlemlerim olmasa daha iyi olacak ama neyse.
Bu sene tatil maaatil istemiyorum.
İstanbul'a taşınmak bana başlı başına tatil gibi oldu zaten.
Aşılarımızın ikincisini olalım, biraz çevremizle meşgul olalım
sonrasına sonra bakarız.

:))))

Ve evet güzel, musmutlu bir Cumartesimiz bizlerle olsun.

***


Sezen Aksu...
"Deli Divane" diyor.
daha dün paylaşmış çok yeni sanırım...
Bayıldım çok güzel dinleyelim güzel güzel.

10 Haziran 2021 Perşembe

Mutlu Günler...


Her şeyin gönlümüzce olduğu güzel günler dinlerim.
Bu fotoğraftakiler çok güzel duruyor bana 5 tanesi yeter fazlasını istemem.
Öyle hırs bürümesin gözümüzü kefenin cebi yok...
Sabah sabah hastaneye gittim, eczaneye gittim, eve geldim.
Artık kendi kendime gidip gelebiliyorum.
Seni öğreniyorum İstanbul...

:))))))))))))))))


ÖNEMLİ NOT:

Ahahahaaaaaaaaa haberlerden hiç haberim olmadan yaptığım bir paylaşım. Yemin ederim altın bulunduğunu bilmiyordum. Gerçi altın da bizi bulduğunu bilmiyordur ama neysssehhh...

9 Haziran 2021 Çarşamba

Gerçekten...

 


Yıl Boyunca Güneş Doğuşu Fotoğrafı...


 


Bak Bu Doğru İşte...

 


İyi Aşkamüstüler...

 


Efenim geçtiğimiz Pazar günü alış-verişten gelirken aynen bu şekilde düştüm...
Oldum olası adetimdir düşen birini görürsem gülerim.
Ve evet değişmedi bu kural, kendim düşünce de gülmekten bi-hal oldum.
Tam kapının önünde dizlerimin üzerine yazıldım gittim yere.
Sol diz kapağım ağır yaralı onun haricinde bir şey olmadı çok şükür ama içim silkelendi bir anda.
Pantolonumun dizinden yırtıldığına mı yanayım, 
komşu dükkanlardan koştu geldiler insanlar onlara rezil olduğuma mı yanayım,
yoksa diz kapağım çıtır çıtır yanıyor ona mı yanayım? 
Bilemedim.
Neyse Allah beterinden saklasın diyelim...
Ve yine gülelim.
Bu sefer canımız yanmadan gülelim.
:))))))))))))))))))))))

8 Haziran 2021 Salı

Merhabalar...

Bu haftanın Salı'sı da bitiyor işte.

Zaman nasıl geçiyor anlamadım...

Günlerin sadece adı değişiyor her şey aynı.

7 Haziran 2021 Pazartesi

:))))))... Ahahahahaaaaaaa...

 


WC sırası bekleyen sütunlar...
:))))))))))))))))))...

Shawn Mendes, Camila Cabello - Señorita - Cover (Violin)

Neden mi?

En çok eşinden, çocuğundan, ekonomisinden, yaşantısından, standartlarından ayrılmak bunlarla sınanmak istemezler...

Çağımızın Özeti...


 

Dün...

 Bi düşmeyeydim iyiydi...

Ferdi Tayfur - Bana Sor


Bana Sor...

Bugün Güzel Bir Gün...


Yeni bir haftaya başlamanın mutluluğu ve günün güzelliği hepimize gelsin...

 

Özlemek...

 Özlemek ne garip şey… Ölüyorum sanıyorsun ama ölmüyorsun.

4 Haziran 2021 Cuma

Nilgün Marmara... Yalnızlık Şiiri...

çok yalnızım, mutsuzum

göründüğüm gibi değilim aslında
karanlıklarda kaybolmuşum
...bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
aradıkça batıyorum karanlik kuyulara
kimse duymuyor çığlıklarımı
duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor
bense insanların bu ilgisizligi karşısında ilgiye susamışım
ümidimi yitirmişim
biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim
arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim herşeye
veda edeceğim

"en yakın yabancı sendin,
daha sürülmemişken ışığın biberi
yaramıza,
yaslanırken boşlukta duran bir merdivene
henüz.
...
güzdü sonsuz bir çöle takılan bakışımız,
ilkyaz derken -kışı gözden kaçıran
yüzlerce eller yukarı, saygı duruşlarımız
en güçsüz kollarla-

çözüldü aşkın zarif ilmeği
bulandı aynalar duruluğu.
çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda
bilmedik çekenin yanlış bir uzaklık
olduğunu...

yabancıların en yakınıydın sen! "

ey iki adımlık yerküre
senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!

Nilgün Marmara
Kayıt Tarihi : 20.4.2002 13:17:00

3 Haziran 2021 Perşembe

Cahit Zarifoğlu...

 


Veee Nihayet...


Öncelikle Teşekkürlerim Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlarına...
Kapıdaki güvenlik görevlisinden, yukarıda karşılayan evrak doldurtan beyefendiye,
evrağımızı onaylayan doktor hanımdan yol gösteren beyefendiye,
son derece kibar, nazik davranıp nasıl bir süreç yaşayacağımı anlatıp;
 iğnemi vuran hemşire hanıma da çok teşekkür ederim.
O kadar uzun kuyruk olmasına rağmen o kadar hızlı ve seri bitirildi ki çok memnun kaldım.

***

Bir de efenim eve gelirken


İstiklal Caddesinde fotoğraf çaktirmesem olmazdı.
İstanbul sen ne güzelsin yaa Maaşallah sana.

***

Tabii bu arada sabah kalktığımda kolumu kaldıramama gerçeğiyle karşılaştım.
Hadi bakalım...
Aşı olan herkese şifalar olsun...

2 Haziran 2021 Çarşamba

Aşııııı...

 



Fotoğraflardan anlaşılıyor heralde yazmak istediğim konu.
Ben bir çok yazımda geçmişle karşılaştırma yapmışımdır bu zamana kadar.
Evet şimdi yine şimdi ve öncesi karşılaştırması yazacağım.

Yaşı bana akran olanlar sanırım üsttekini hatırlar.
Siyah çantalı bir amca (iğneci amca) bisikletiyle bir yere giderken bile görsek kaçacak delik arardık.
O siyah çantanın içinden çıkan kutular, kutulardan çıkan iğne ucu, kullanıldıktan sonra yine farklı bir kutuya konan iğne ucu.
Yine iyi hasta olmamışız birbirimize hastalık bulaştırmamışız.
Allah korumuş vallahi.
Kızıma anlattığım zaman gözlerini dehşetle açıp aynı iğne mi?
Demişti. Evet aynı iğne temizlenir, kaynatılır yeniden kullanılmak üzere kutusuna konur.
Sonra hepsi birden o yandan açılmalı siyah iğneci çantasına konur.
Hastalara gidilir.
Naapalım o zamanlar tek kullanımlık enjektörler vardı da onlar mı almadı?
:))))))))))))))))))))))))))))

***

Gelelim hatırladığım en renkli aşı macerama...
:)))))))))))))))))))))

Ablam daha ilkokuldayken onların okula sağlık görevlileri geliyor ve kardeşlerinizi de getirin aşılayalım diyor.
Ben nereye gidiyoruz sorularıma cevap alamadıkça huysuzlaşıp ağlamaya başlamıştım.
Sanırım başıma gelecekleri hissetmiştim bilmiyorum. 
İstemiyorum ben gelmiycem çığlıkları arasında okula varmıştık bile.
Sürekli kaçıp geri yakalanmaktan yorulmuştum. 
Çığlık çığlığa ağlayarak sınıfa doğru yürürken bir anda elimi kurtarıp can havliyle koşmaya başladım.
Miniciktim (şimdiki şişman halimle uzaktan yakından ilgim yok)
Can havliyle koştum koştum tam okulun kapısına vardığımda ablamın eli ensemden kavradı.
O benden hızlı koşmuş demek ki. 
Yakalanmanın verdiği hınç, öfke, sinir bozukluğuyla ağlaya ağlaya çaresiz girdik sınıfa.
Doktor ve hemşireler vardı sınıfta sağda solda ağlayan, mızırdanan çocuklar, onları susturmaya çalışan anneler, babalar, abiler, ablalar :)))))))))))))))))
Görüntünün çok komik olduğunu belirtmeliyim.

Sıra bana geldiğinde sağ kolumu sıkıca kavrayıp ucu ilaçlı incecik bir iğneyle iki çizgi attılar.
Ağzıma da üzerine iki damla aşı damlatılmış kesme şekeri ağzıma tıktılar...
:)))))))))))))))

Meğer çiçek aşısı olmuşum.
Tabii o iki çizikle kalmadı ben akran ve büyüklerimin bildiği gibi para gibi açıldı, yara oldu, izi kaldı.
Eveeetttt...
Aşı olmamak için okulun kapısına kadar kaçan Betül böyleydi.
Bugün ben aşı olmak için seve seve, koşa koşa, hevesle gideceğim.
Sanırım yaşlandıkça can kıymetleniyor.
Ya da şu görünmeyen düşmanla savaşmanın tek yolu olduğu için koşa koşa gidiyoruz...

Haydi bakalım aşıcılar açın yolları ben geliyorum...

:)

Nazım Hikmet...


 

Khaled Hosseini...


 

Hadi Bakalım...

 

Bugün aşıya gidiciiim...

Bu Aralar...

 


Bi böyle...
Tamir edemedim, düzeltemedim niyeyse.
Lütfen iyileş, kendini toparla kalbim.
Hastaneden çıktım kendimi iyi de hissediyorum fakat bunu biraz daha tamir etmeliyim.

1 Haziran 2021 Salı

Ellerimle Çektim...

 


Ben çiçeklere hayranım makro çekimi de ben yaptım.

Hoşgeldin Haziran...


İnşallah güzellikler, temiz ve harika günler bizlerle olur.
Hastalıksız, salgınsız bereketli günler gelsin artık.
Bu sabah itibariyle aşı için randevumu alabildim.
Bakalım yarın gidip birinci aşımızı oluciiz...