27 Ocak 2014 Pazartesi

AŞTİ' nin Halleri...


Bu sabah AŞTİ' deydim. Şehirler arası otobüs terminalinin hallerini yakından gördüm kuzucuumu uğurlarken.
Otobüsler zamanında geliyor-gidiyor, düzenli, dakik güzel güzel her şey yolunda işliyor.
Her şey yolunda da dilenmek için karşıma çıkan kız çocuğunu görünce baya üzüldüm.
Küçük çocuklara para vermemek gerektiğini düşünürüm hep çünkü onları çalıştıran birileri vardır mutlaka. Ellerinden bizim acıyıp verdiğimiz paraları son kuruşuna kadar alırlar çünkü alışkanlıkları bu.
Kızcağız daha yedi sekiz yaşlarında ya var ya yok. Alnında tükenmez kalemle acemice yazıldığı belli bir E harfi var. Eğildim ona doğru:
-Ben sana para verirsem kime vereceksin kim alacak senin elinden bu parayı? Dedim...
Sorumu anlamış gibi başını sallayıp sorumla hiç de ilgisi olmayan bir cevap verdi.
-Arap Arap Suriye... Dedi.
Ve yürümeye başladı.
-Dur. Dedim
-Para almadın.
Eline verdiğim parayı küçük boncuklu bir cüzdana koyarken gülümsüyordu.
İçeride ise köşenin birinde yerlerde oturan insanlar ellerine simit almış yiyorlardı.
Onca mallarını, mülklerini, evlerini, eşyalarını her şeylerini bırakıp savaştan kaçıp geldiler.
Bu sefalet ortamında yaşamak için...
:/
Allah kolaylık versin bu insanlara da...



Hiç yorum yok: