Malumunuz üzre son üç gündür kuzucuumu göndermek için İstanbul'daydık.
Güzel geçen ve fakat bir o kadar da yorucu geçen bir süreçti.
Oğlucuuum kuzucuum benim daha şimdiden özledim seni annem.
Her neyse yeniden duygusallaşmadan anlatacağım konuya geleyim.
Gittiğimiz ilk gün şehir içinde dolaşalım biraz İstanbul merkezinin havasını nüksedelim dedik.
Dedik de bu kadar kalabalık bir şehir ve trafikte çok da mümkün olmuyor istediğini istediğin dakikada yapmak.
Her neyse gezdik, oturduk, dinlendik ve yemeğimizi Beşiktaş sahilde yedikten sonra Florya' nın yolunu tuttuk.
Uykular gelmiş, dikkatler dağılmış, trafik sakinlemiş ama yine de hareketli tüm şehir.
Sapacağımız yolu şaşırınca döndük kaldık koca şehirde.
Hayır buna biz kaybolmak demiyoruz...
Da Florya' yı bulamıyoruz bir türlü.
Yol git git bitmiyor.
Bir ara Edirne-Ankara yazan bir tabela bile gördük.
Neredeyse Ankara' ya geri döneceğiz zannettim.
Ahahahaaa Mahmutbey gişelerinden de çıktık ciddi ciddi gidiyoruz.
Elimizde aslanlar gibi navigasyonumuz var ama biz de yolu çok iyi!!! biliyoruz ya.
Oradaki Ece' nin ve Can' ın dediklerini bir türlü dinlemiyoruz.
İnanıyorum yolu biliyoruz elbette ama şu Florya' yı bulabilsek rahat edicez de bulamadık.
:)))
Eskiden navigasyon mu vardı canııım?
Bir anıyı hatırladım şimdi.
Konya' da bir arkadaşımızın düğününe gidecektik.
Çıktık buradan yola, düğüne az bir zaman kala Konya' ya vardık
ama düğün salonunu bulabilmek ne mümkün?
Hayır kebapçı olsa elimizle koymuş gibi buluyoruz da düğün salonunu ara tara yok bi türlü.
Cep telefonunun ve navigasyonun olmadığı dönemlerden bahsediyorum.
:)
Adamın birine yol sorduk.
- Kardeşim bilmem ne düğün salonuna gideceğiz biliyorsan bi tarif eder misin?
- Aaaaa evet ben orayı biliyorum hatta benim de o civarda işim var ben size yolu tarif edeyim.
Dedi hooop bindi arabaya.
Her neyse sağdan git, soldan git merkezin epeyce dışında bir yere götürdü arabadan inerken de ileriye doğru gidin oradan bir daha sorun dedi.
:))))))))))))
Resmen uyanıklık edip bizim şehri bilemeyişimizi kullandı pis adam.
:)
Önceki gece Florya' yı bulamayınca o anı geldi hemen aklıma.
En sonunda kızım bebeğim olaya el koydu.
Navigasyonun sözünü dinlemezsek dönüp kalacağımızı söyledi.
Aradan uzun zaman geçmeden
navigasyonun sözünü dinleyeli beş dakika olmuştu ki Florya' yı bulduk.
Hayır biliyoruz da...
Bulamadık işte hem de hiç de bile değil kaybolmadık...
:)))))))))))))))
:D
2 yorum:
Konya'daki adam harbiden film hikayesi gibiymiş:)
Herkes kaybolur İstanbul'da bu arada, yani sorun yok :)
Evet yaa gideceği yere götürdü bizi en komiği de ilerden birine sorun demesi oldu.
İstanbul gerçekten çok karışık suyun iki tarafından ayrılmamak lazım. :))))
Teşekkürler yorumunuz için.
Yorum Gönder