Saatlerin şu anda 07:37' i göstermek yerine
08:37 olması ne kadar acıklı değil mi?...
Zaten bir gece öncesinden uykusu gelmemiş şekilde yatıp, gece boyu debelenip,
uykuyla savaşıp, zar zor uyuyup, sabahın kör saatinde uyanmak berbat bir şey değil midir?...
Hele de çalışan bir anne için...
Kendi kalktığı, hazırlanmak için koşturduğu yetmiyor
bir de bebeğini uyuduğu sıcacık yatağından bir saat erken çıkaracak.
Biyolojik saat diye bir şey var uykusu gelince yatıp sabaha dinç kalkabildiğin.
Her sene her sene bir kaç gün bu azabı çekmek niye?
Sırf gün ışığından biraz daha yararlanalım diye...
Ah her şeyi böyle ince ince düşünüp, planlayıp yapabilsek...
Herşeyi böyle narin hesaplarla yapıp karşımızdaki insana biraz daha saygılı, biraz daha sevgi dolu bakabilsek
Mesela sevdiklerimiz bizlere bu en ince ayrıntıların dahi kaçırılmadığı titizlikle üzerimize titrese...
Nerdeeee...
Duygular yerlerde, en acı sözler dillerde bırakın zamanı ruhunuz bozuk para gibi harcanmış siz hala daha gün ışığından nasıl daha fazla faydalanırım diye düşünün durun.
Yetmiyor her sene bu düzensizliği yaşayın...
Yine getirdik mi lafı kırılmalara, kırılganlıklara, kızgınlıklara?...
Neyse...
***
Yeni bir haftaya başlarken bütün mutluluk ve bol kazanç bereketiyle hepimizi bulsun...
Günaydınlar...
***
Sabah kahveniz hazır mı?...
Benim hazır.
Kubat ve Funda Arar söylüyor...
"İnce ince..."
Dinleyelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder