Neden üşüyorum? Diye sordu kendine...
Her şeyi giydim, kalın üstelik. Şömine de çıtır çıtır yanan odunlar var.
Neden üşüyorum?
-Ruhun mu çıplak?
Ona çare yok giydiremezsin ki, içindeki ölümüne boşluğu bitiremezsin ki Alfred...
Neden üşüyorum?
Alfred' in Hikayesi
alıntı.
31 Mart 2013 Pazar
Bu Çalışmalar Harika...
http://www.behance.net/gallery/Turkish-Celebrities/7576749
Uğur SARAÇ tarafından hazırlanan harika tasarımlar...
Uğur SARAÇ tarafından hazırlanan harika tasarımlar...
Bilmemek değil... Öğrenmemek Komik...:)))))))))))))
Dijital baskı merkezlerinden birine gidip kendinden emin bir şekilde
-Siyah bir fon kartonu üzerine beyaz çizgilerden oluşan bir baskı istiyorum
dediğinde; gülmemek için kendini zor tutup dudaklarını ısıran, -ben gittikten sonra kahkahayı atmıştır kesin-
-Hanfendi öyle bir teknoloji daha icat edilmedi!!!
Diye cevap alan kaç kişi vardır acaba?...
(Okuldan önceydi tabii.)
Ben mağmaya doğru sıcak sıcak...
30 Mart 2013 Cumartesi
Birhan KESKİN' den...
İz bırakmaz insanı
Hiçbir iz beni bırakmadı
Hiçbir iz onu bırakmadı
Ve biz bu izlerle eskisi (gibi) olamıyoruz.
Eskisi gibi olunamayınca
Ne öncesi gibi, ne de sonrası gibi
Olunamıyor...
Hiçbir iz beni bırakmadı
Hiçbir iz onu bırakmadı
Ve biz bu izlerle eskisi (gibi) olamıyoruz.
Eskisi gibi olunamayınca
Ne öncesi gibi, ne de sonrası gibi
Olunamıyor...
Sıkı sıkıya...
Yoruluncaya kadar, yüz ağrıyıncaya kadar dişler niye sıkılır?
Dişlerin birbirine kenetlenmesi neyi gösterir?
Benden İnciler:
Şu sınav bir an önce bitmeli yoksa dişler mahvolacak.
Kapalı oda kapısından bile duyulan bir ses.
Kuzucum bir an önce bitse artık şu işler. :/
Dişlerin birbirine kenetlenmesi neyi gösterir?
Dişler Neden Sıkılır?
Diş sıkması çeşitli nedenlere bağlı olarak yapılıyor. Diş sıkma rahatsızlığının neden yapıldığı ve hakkındaki detaylı bilgileri sizler için yaptığım araştırmadan okuyabilirsiniz. İşte bilgiler ;
Modern zamanların yönetici hastalığı olarak bilinen diş sıkma yani Bruksizm hızla artıyor.
Diş sıkmanın çok sık görülen bir alışkanlık olduğunu, erişkinlerde yaklaşık olarak yüzde 96'ya varan oranlarda bu problemle karşılaşıldığını söyleyen araştırmalar bulunduğunu hatırlatan Oral, çocuklarda bu oranın yüzde 15 olduğunu vurguladı.
Günün stresi dişlerden çıkıyor
Kişiler genellikle diş gıcırdattıklarının farkında olmazlar
Diş sıkma hastalığı bruksizm, hastanın uyku sırasında dişlerini sıkma, gıcırdatma ve çeneyi kenetlemesi olarak kendini gösteriyor. Vücudumuzda, stresin oluşturduğu etkileri görebileceğimiz ilk yer ağız ve diş bölgesidir. Ayrıca aşırı titiz, hassas, sinirli bir yapıya sahip olmak da hastalığın oluşmasında etken rol oynuyor. Genellikle uykuda görülen bruksizm; diş kayıplarına, diş eti hastalıklarına neden olurken, baş ve yüz ağrılarını da tetikleyerek ciddi boyun ve sırt ağrılarını da beraberinde getiriyor.
Eğer bruksizm tedavi edilmez ise; ağızdaki diş, dolgu veya porselenlerde kırıklara neden oluyor.
Benden İnciler:
Şu sınav bir an önce bitmeli yoksa dişler mahvolacak.
Kapalı oda kapısından bile duyulan bir ses.
Kuzucum bir an önce bitse artık şu işler. :/
Kış Uykusu... :))))))))))))))))))))))))))))))))
Yine Başladık...
-Anne yaa.
Hani hayvanat bahçesinden kaçan ayıları vururlar, bayıltırlar ya?
-Eee annem?
-Beni öyle vursalar ya bütün bir kış uyumak istiyorum.
-.......................:D :D :D:D
-Ahahhahahaaaaaaaa... Tutamadım kendimi kahkahalarla gülmeye başladım.
Dersanenin önünde gülmekten zor durdurdum arabayı...
Off Allahım ne büyük bir yorgunluk, bitkinlik ve bıkkınlık çekiyorsa artık.
Ruh hali neler söyletiyor kuzucuuma benim yaa!!! :D :D :D
-Şu sınavlar bitsin söz seni hiç erkenden kaldırmıycam istediğin kadar uyu. :D :D :D...
İstediğin zaman kalk.
-Ama o zaman da yaz gelmiş olacak... Offf ömrümü yedi bu sınav benim yaaaa!
-.........................:D :D :D
Bunları yazarken bile gülüyorum yaaa off.
:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
-Anne yaa.
Hani hayvanat bahçesinden kaçan ayıları vururlar, bayıltırlar ya?
-Eee annem?
-Beni öyle vursalar ya bütün bir kış uyumak istiyorum.
-.......................:D :D :D:D
-Ahahhahahaaaaaaaa... Tutamadım kendimi kahkahalarla gülmeye başladım.
Dersanenin önünde gülmekten zor durdurdum arabayı...
Off Allahım ne büyük bir yorgunluk, bitkinlik ve bıkkınlık çekiyorsa artık.
Ruh hali neler söyletiyor kuzucuuma benim yaa!!! :D :D :D
-Şu sınavlar bitsin söz seni hiç erkenden kaldırmıycam istediğin kadar uyu. :D :D :D...
İstediğin zaman kalk.
-Ama o zaman da yaz gelmiş olacak... Offf ömrümü yedi bu sınav benim yaaaa!
-.........................:D :D :D
Bunları yazarken bile gülüyorum yaaa off.
:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
29 Mart 2013 Cuma
Photoshop dersi...
http://www.delinetciler.net/forum/photoshop/54152-photoshop-ta-isik-efekti-yapmak.html
Bir Bilebilsek…
Her ölümün ardından yaşamın peşine düşerim ben...
Yakın bir dostu toprağa verir vermez, kabrinin çiçekleri kurumadan daha, ihmal edilmiş kapıları çalar, özlenip gidilmemiş adresleri ararım; eski dostlukların tozunu alır, cam gibi parlatırım.
İşi gücü boşlar, gecikmiş hal hatır sormaların, dar günde omuz omuza durmaların kapısını aralarım.
Hele erken ölüm... Tuhaftır, yitirilmiş ortak dostların ardından “sesini duymak istedim” telefonları gelir eş dosttan da... “Hadi kaçıp bir şeyler içelim” davetleri, “sana geçen gün haksızlık ettim” itiraflarına dönüşür; gecikmiş günah çıkarmalar, samimi özeleştiriler, sıcak dokunuşlar getirir ardı sıra...
Anlarım ki herkes benim gibi paniktedir. Bir musalla taşının soğukluğuyla ürperir yalnız kalpler ve ısınmak için hayırsız sevdalara koşulur, gündelik telaşta kırıp döktüklerini tamire çıkarır insanoğlu...
Ölüm, yaşamı öğretir bize; döverek sevmeyi belleten hoyrat bir anne gibi... Sevgi doğurur ecelinden...
Kalbinize yakın bulduklarınızı çantada keklik sanmayın. Sıkıca asılın onlara, tıpkı hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır. Hayatınızı asla aşka kapatmayın. Aşkı bulmanın en kısa yolu, aşık olmaktır, korumanın en iyi yolu ise ona kanat takmak...
Hayatı çok hızlı koşmayın, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın. Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Dün tarih oldu... Yarın bir sır... Bugünün kıymetini bilin.
Can Dündar (Şiir Gibi Yazılar)
24 Saat ...
-Efendim evimiz çok güzeldir şu şu şu özellikleri vardır.
Hemen işlemlerinizi yapalım ev sahibiyle görüşüp.
-Biraz daha bakayım diyorum acaba bu civarlarda başka bu özelliklere yakın ev var mı?
-Var ama buranın özelliği farklıdır.
24 saat güneş alır.
Beynimden İnciler:
Dedi kadın sana Betül 24 saat güneş alır diye.:))))))))))))))))
İşte o yüzden uyuyamıyosun.
Ev güneş batmayan bi yerde ondan. :))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Hemen işlemlerinizi yapalım ev sahibiyle görüşüp.
-Biraz daha bakayım diyorum acaba bu civarlarda başka bu özelliklere yakın ev var mı?
-Var ama buranın özelliği farklıdır.
24 saat güneş alır.
Beynimden İnciler:
Dedi kadın sana Betül 24 saat güneş alır diye.:))))))))))))))))
İşte o yüzden uyuyamıyosun.
Ev güneş batmayan bi yerde ondan. :))))))))))))))))))))))))))))))))))))
28 Mart 2013 Perşembe
ayten alpman (oynatma listesi)
Benden İnciler:
Reklamın iyisi kötüsü olmaz demesin kimse.
-Ferhat GÖÇER o reklamda "Memleketim" şarkısısnı söylemişsin bağıra çağıra
olmuş mu sesine gitmiş mi bi kere?
olmuş mu sesine gitmiş mi bi kere?
Sevmedim olmamış.
Hiç mi hiç beğenmedim.
sezen aksu my love by ratih (oynatma listesi)
Ten beyaz saç kızıl güller
Kahkahasında bülbüller
Kirpiği kapkara tüller
Ben o afete vuruldum
Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum
Gölgemi aldım yanıma
Vurdum hasretin yoluna
Benzedim bahtsız Mecnun'a
Yüce Mevla'ya sığındım
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar
Zalim, senin Allah'ın yok
Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum
Gölgemi aldım yanıma
Vurdum hasretin yoluna
Benzedim bahtsız Mecnun'a
Yüce Mevla'ya sığındım
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar
Zalim...
Seyret perişan halimi bende akşam olmakta
Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta
Avare oldum serseri oldum terk-i diyarda
Zalim, senin Allah'ın yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var
Düşmanlarım nispette be hey kara vicdanlı yar
Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar
Zalim
sezen aksu my love by ratih (oynatma listesi)
Yürüyorum hasretin acının üstüne
Sığmıyorum dünyaya dar geliyor
Geceler mi uzadı bu karanlık ne
Gönlümün bayramları, şenliği söndü
Seni kimler aldı kimler öpüyor seni
Dudağında dilinde
Sığmıyorum dünyaya dar geliyor
Geceler mi uzadı bu karanlık ne
Gönlümün bayramları, şenliği söndü
Seni kimler aldı kimler öpüyor seni
Dudağında dilinde
Ellerin izi var
Deli gözlerin gelir aklıma
Gülüşün, öpüşün, iç çekişin gelir
Seni kimler aldı kimler öpüyor seni
Dudağında dilinde
Ellerin izi var
Deli gözlerin gelir aklıma
Gülüşün, öpüşün, iç çekişin gelir
Seni kimler aldı kimler öpüyor seni
Dudağında dilinde
Ellerin izi var
Aman Allahım...Lensteki canlı gözünü yedi...
Lensteki canlı gözünü yedi foto galerisi 1 - 28 Mart 2013 Perşembe
Lens kullananların çok dikkat etmesi gerekiyor.
Lens kullananların çok dikkat etmesi gerekiyor.
Çay' a Dair...
Çay İçin Yazılmış :
Çay Kimi Çağırır?
Vakti vardır...
Ve can çeker.
Ama berrak ve demli bir çaydan daha iyi olan şey, o çaya sohbet katan, lezzet katan dostlardır. Çay da, dost da, teselli makamında bir talihtir.
Yalnızlığa hüzün taşır çay...
Sohbete muhabbet...
Hayatın neresinde, ne şekil ve görüntüde olursak olalım; mesele şudur:
Bir bardak demli çayın yanında ne kıymetimiz var?
Hangi dostun bir bardak demli çayı için "hasretin adı" ve "katma değer"iyiz? Vakti vardır..
Ve can çeker. Can, çayı bahane edip dost ister.
Profesör istemez, genel müdür hiç istemez...
Makam ve mevki...
Ve dahi şan ve şöhret...
Ve dahi mal ve mülk sahibi istemez.
Aradığı insandır.
"İnsan" sıfatının yanında, som altına şekil katmak için sokuşturulmuş bakır kadar ehemmiyeti olmayan unvanları hesaba katmaz...
Ve can, insan çeker.
Bir bardak demli çayın her yudumunu, ab-ı hayata dönüştüren insan!
Bir daha mesele şudur: Canımız kimi çeker ve kimin canı bizi çeker?
Ve neden?
Hayattan aldığımız ve hayata kattığımız can sıkıntılarının çoğunun sebebi,
maalesef değersiz şeylerden ibarettir.
Ne bu dünyadan çekip giderken bizimle birlikte gelir.
Ne sonrası için işe yarar.
Üstelik, bir bardak demli çayın yanında bile, sahibini "beş kuruş" sahiplenmez...
Su kaynar...
Aşk ateşinde...
Bir tutam çay yaprağıyla karışmak, vuslattır.
Bu sıcaklığa...
Bu buhara ram olur ve yayılır duygular.
Sonra aşkın rengidir ve demidir görünen.
Ve aşkın rayihası.
Söyleyin şimdi: Can kimi çeker? Kimin canı bizi çeker?
Bu şiire kim bir mısra katar gönlünden? Sohbeti kim demler?
BAHDENİZ
http://www.lokmanhekiminiz.com/forum/thread-2657.html
'den alıntıdır...
Öteki Gündem... Konu "Rüya"...
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-15/86189
"Rüyalar ruh sağlığının gardiyanı" Freud
Ruh sağlığının termostatı...
"Bilinç altına giden kral yolu" Freud
En uzun rüya 90 saniye.
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-25/86190
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-35/86192
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-45/86193
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-55/86194
"Rüyalar ruh sağlığının gardiyanı" Freud
Ruh sağlığının termostatı...
"Bilinç altına giden kral yolu" Freud
En uzun rüya 90 saniye.
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-25/86190
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-35/86192
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-45/86193
http://tv.haberturk.com/programlar/video/oteki-gundem-25-mart-2013-ruyalar-55/86194
"Ferhangi Şeyler" ...İzleyemedim... Üzgünüm...
"Ferhan ŞENSOY' un 7 Mart 1987 den beri aralıksız oynadığı tek kişilik gösterisi. Gündelik herhangi olayların Ferhanca bir mizah penceresinden değerlendirilmesi."
Beynimden İnciler:
Pazartesi akşamı Ferhan ŞENSOY' un "Ferhangi Şeyler" oyunundaydım.
Yıllar öncesinden kasetlerinden dinlediğim Ferhan ŞENSOY' un performansı neticesinde hayal kırıklığına uğradım açıkçası.
Eskiden mizah farklıydı. Biraz siyaset biraz belden aşağı katkısıyla yaşardı. O neslin parodilerinde bu netçe görülüyor.
Yıllar önce dinleyerek beynime kazınan Ferhangi Şeyler ile önceki gün izlediğim Ferhangi Şeyler arasında çok büyük fark vardı.
Ne de olsa yılların verdiği bir yorgunluk, sesinde bir kısılma, esprilerde bir yavanlık söz konusuydu. Uzun uzadıya bir telefon konuşması, siyasi figürleri pek de oyuna katmama...O karanlık ortamda bolca uyku gelmesini sağlayacak biraz 'bitse de gitsek' düşüncelerini, biraz da 'neden bu kadar yavan' sorularını dile getirmemize sebep olan bir akıcılıktaydı...
Yenilenemeyen, tazelenemeyen ve özellikle yılların yıpratıcılığı da üzerine eklenen bir oyundu. Üstelik ilk sahnede yanımızda oturanlar ikinci sahnede gitmişlerdi.
Keşke Ferhan ŞENSOY gibi değerli bir tiyatrocu enerjisini ve tecrübesini daha yenilenmeye, güncel hale getirmeye ve espri anlayışına farklı katkılar sağlamaya harcasa eminim yine beğenilerek izlenir.
27 Mart 2013 Çarşamba
yulduz usmanova (oynatma listesi)
Sözüm dinle dünya bir müddet
O kadar da işlerin garip
İyileri çaresiz edip
Kötülere iyilik yaptın
Dünya dünya eksik dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Dünya dünya haksız dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Görüyorsa gözlerin eğer
Yaptığına dön bir bak da gör
Alçakların gönlü cümbüş de
Namuslunun göğsünde sancı
Namartlerin canı hak da
İyilerin hayatı acı
O kadar da işlerin garip
İyileri çaresiz edip
Kötülere iyilik yaptın
Dünya dünya eksik dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Dünya dünya haksız dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Görüyorsa gözlerin eğer
Yaptığına dön bir bak da gör
Alçakların gönlü cümbüş de
Namuslunun göğsünde sancı
Namartlerin canı hak da
İyilerin hayatı acı
Dünya dünya eksik dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Dünya dünya haksız dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Namertleri yaşatıyorsun
İyilerden vazgeçiyorsun
Eğrilere eş misin dünya
Ne de tuhaf kâr ediyorsun
Dünya dünya haksız dünyasın
Terazini nasıl kurmuşsun
Yalan dünyasın
Dünya dünya haksız dünyasın
Adımını nasıl atmışsın
Yalan dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Dünya dünya haksız dünyasın
Kimin canını yakıp kimleri sevdin
Yalan dünyasın
Namertleri yaşatıyorsun
İyilerden vazgeçiyorsun
Eğrilere eş misin dünya
Ne de tuhaf kâr ediyorsun
Dünya dünya haksız dünyasın
Terazini nasıl kurmuşsun
Yalan dünyasın
Dünya dünya haksız dünyasın
Adımını nasıl atmışsın
Yalan dünyasın
İnsan Düzelebilir mi?...
Bir haftanın yorgunluğundan sonra baba, pazar sabahı kalkmış,
eline gazetesini almış ve akşama kadar oturup dinlenecek
olmanın tadını çıkartayım demiş, Ama baba bunları düşünürken oğlu yanına gelmiş
ve kendisini parka götürmek için geçen hafta söz verdiğini hatırlatmış.
Canı hiç dışarı çıkmak istemediği için bir bahane bulup evde oturup dinleneyim diye düşünmüş.
Birden gazetenin promosyon olarak verdiği dünya haritası gözüne ilişmiş.
Bu haritayı önce parçalara ayırmış. Oğluna uzatmış: Oğlum bu haritayı birleştirebilirsen hemen gidelim parka demiş. Sonra da içinden derin bir "ohh" çekmis.
Bunu dünyanın coğrafya profesörlerinden birini getirsen yine de bir araya toplayamaz.
İyi düşündüm diye sevinmiş...
Aradan 10 dakika geçmeden çocuk koşarak babasının yanına gelmiş. -Baba haritayı düzelttim parka gidebiliriz demiş. Adam önce inanmamış ve görmek istemiş. Görünce de şaşırarak nasıl yaptığını sormuş… Çocuk demiş ki:
-Bana verdiğin haritanın arkasında insan resmi vardı...
İNSANI DÜZELTİNCE DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELDİ.... Benden İnciler: Buradaki baba da ne hainmiş. Ayıp yaa hem söz vermişsin çocuğa, hem yerine getirmiyorsun. Biz çocuklara gerçekleştirmeyeceğimiz söz vermezdik. Söz verdiysek de yerine getirirdik. Önce o babanın düzelmesi gerekir. |
Birhan KESKİN' den...
Yaprağın ağaçsız kalışını
Ağacın çıplaklığını
Rüzgarın şiddetini ve rüzgarın
Onların her ikisine de ne yaptığını gördüm.
Meğer dalından düşecek kadar büyümüşüm.
Nazan BEKİROĞLU' ndan...
Kelimeyle değil, cümleyle düşündüğümü fark ettim ben. Muhal farz bile olsa “Her şeyi özetleyecek bir cümle” tutkum, mana birimimin cümle olmasından. Karmaşık cümlelerle konuşmayı sevmem, öyle düşünmemden. Başka türlü anlatamıyorum, bu yüzden mazurum ben. Faturaların, makbuzların, ihbarnamelerin arkasına.
Mektup zarflarının, davetiyelerin, program kartlarının boşluklarına.
Peçetelerin üzerine.
Kitapların kenar sularına, kapak içlerine.
Defterlen, sahifelerine değil kıyılarına köşelerine.
Yazılıp da bırakılmış; bilinç kendine bile hırsız, kim bilir bazıları hatırlanmış da sonradan unutulmuş bunca cümleyi bir yerden bulup da çıkarmam. Burada böyle bir kapı açmam.
Cümle kapısı: Kalbin kapısı.
Sonra, sebebi malûm sırrı meçhul, yani bana muamma, tutup bu kapıyı kapatmam.
Eğer beni okuyanla paylaşım isteği ve daha yakından tanışma beklentisinden değilse, defterimde kalan cümleden kurtulma isteğimden.
Bir şey değil, yeni bir şey söylemek için.
Nazan Bekiroğlu
Uçabilirim.:)))))))))))))))
-Betül Hanım kutluyorum sizi böyle bir çocuk yetiştirdiğiniz için...
Ve Betül' ün ayakları yerden kesilir sanki yukarı doğru...
:)))))))))))))))))))))))))))))))
Beynimden İnciler:
E işte kimin evlatları bunlar...
Kendime pay çıkarmazsam ölürüm.
:)))))))))))))))))))))))))))))))
Ve Betül' ün ayakları yerden kesilir sanki yukarı doğru...
:)))))))))))))))))))))))))))))))
Beynimden İnciler:
E işte kimin evlatları bunlar...
Kendime pay çıkarmazsam ölürüm.
:)))))))))))))))))))))))))))))))
Bugün Yine Başladık Bakalım Hayreyle Rabbim...
-Anne ben kulaklarımı deldiricem.
-Hah ben de acaba bugün ne çıkaracak bu bebek diyordum. Sırası mı şimdi?
-Ya anneeeee!
-İkişerden dört tane var zaten daha neresini deldiricen ki?
-Offf aman anne yaaaa!!!
-Kendine zararlı bişey olursa gebertirim bak!!!
-:)))))))))))))))))))))
Beynimden İnciler:
İnna sabirin.
-..........................
Evet kulaklar delindi gelindi şimdi de ne tarafa yatıcam diye düşünüyor.
Allahım Yarabbim gülesim var...
Gülmek istiyorum...
Yok ben baya baya gülüyorum...
:)))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
-Hah ben de acaba bugün ne çıkaracak bu bebek diyordum. Sırası mı şimdi?
-Ya anneeeee!
-İkişerden dört tane var zaten daha neresini deldiricen ki?
-Offf aman anne yaaaa!!!
-Kendine zararlı bişey olursa gebertirim bak!!!
-:)))))))))))))))))))))
Beynimden İnciler:
İnna sabirin.
-..........................
Evet kulaklar delindi gelindi şimdi de ne tarafa yatıcam diye düşünüyor.
Allahım Yarabbim gülesim var...
Gülmek istiyorum...
Yok ben baya baya gülüyorum...
:)))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Umutlu...
"İnsan kazanarak değil, kaybederek öğrenir"
Benden İnciler:
Kaybedince anlar aslında ne kadar değersiz olduğunu,güvensiz olduğunu, boşluğun üstüne üstüne geldiğini, her kayıp gözünü biraz daha açar...
İşini kaybeder, parasını kaybeder, yakın zannettiklerini kaybeder, statüsünü kaybeder,
en çok sevdiği değer verdiği ne varsa kaybeder. Mühim olan elindekilerle bir şeylere tutunabilme çabasıdır...
Eğer hala çabalıyorsa daha umudu vardır...
Kaybettikleri ona hayatı öğretmiştir...
En büyük kazanımı ...
Umudunu kaybetmesin önemli olan bu...
"Yalnız doğduk, yalnız öleceğiz madem neden yalnız yaşamayalım ki!"
Kaybede kaybede, kırıla kırıla hiç bir şey kalmadı artık...
En iyisi şu sözü uygulamak
"İnsanları tanıdıkça yalnızlığı seçtim."
Benden İnciler:
Kaybedince anlar aslında ne kadar değersiz olduğunu,güvensiz olduğunu, boşluğun üstüne üstüne geldiğini, her kayıp gözünü biraz daha açar...
İşini kaybeder, parasını kaybeder, yakın zannettiklerini kaybeder, statüsünü kaybeder,
Eğer hala çabalıyorsa daha umudu vardır...
Kaybettikleri ona hayatı öğretmiştir...
En büyük kazanımı ...
Umudunu kaybetmesin önemli olan bu...
"Yalnız doğduk, yalnız öleceğiz madem neden yalnız yaşamayalım ki!"
Kaybede kaybede, kırıla kırıla hiç bir şey kalmadı artık...
En iyisi şu sözü uygulamak
"İnsanları tanıdıkça yalnızlığı seçtim."
26 Mart 2013 Salı
Dost-Düşman...
Babamdan İnciler:
-Dostundan çok düşmanını dinleyeceksin kızım. Ne diyorlar bileceksin.
-Peki.
-Dostundan çok düşmanını dinleyeceksin kızım. Ne diyorlar bileceksin.
-Peki.
Ön yargılar...........:))))))))))))))))
-Hanfendi burası hastane önü korna çalınır mı?
Allahım deliricem karşıdan arabasıyla gelen adam yanımdan geçerken bunları söyledi gitti. Camdan kafamı olabildiğince çıkarıp bağırdım:
-Ben çalmadım beyfendi arkadaki bastı kornaya!!!...
Diyip dediğimi kendim işitip yola koyuldum.
Beynimden İnciler:
(Kadınız ya her hatalı araba kullanan kadındır...
İnternette her kadın boşuna gezmez bir arayışı vardır...
Sanki başka işi gücü yok kadınların...
Şu ön yargılardan uzaklaşsa şu sabit fikirli adamlar ne iyi olacak...)
Sinir adam çok biliyosun sanki biz bilmiyoruz hastane önünde kornaya basılıp basılmayacağını...
Oh be iyi oldu buradan yazdım ben de............ :)))))))))))))))))))
Allahım deliricem karşıdan arabasıyla gelen adam yanımdan geçerken bunları söyledi gitti. Camdan kafamı olabildiğince çıkarıp bağırdım:
-Ben çalmadım beyfendi arkadaki bastı kornaya!!!...
Diyip dediğimi kendim işitip yola koyuldum.
Beynimden İnciler:
(Kadınız ya her hatalı araba kullanan kadındır...
İnternette her kadın boşuna gezmez bir arayışı vardır...
Sanki başka işi gücü yok kadınların...
Şu ön yargılardan uzaklaşsa şu sabit fikirli adamlar ne iyi olacak...)
Sinir adam çok biliyosun sanki biz bilmiyoruz hastane önünde kornaya basılıp basılmayacağını...
Oh be iyi oldu buradan yazdım ben de............ :)))))))))))))))))))
Söz Dinle Çooocum...
Babamdan İnciler:
-Kızım ne biçim çocuk yetiştiriyosunuz öyle baksana ne diyor?
-Ne diyor baba?
-İnsan biraz Milli Şuur öğretir.
-Ayh baba ne dedi?
-Beşiktaş-İtalya maçında Beşiktaş' ı değil İtalyanları tuttuğunu söyledi.
-E baba o daha çok küçük bilmez ki öyle milli şuur falan.
-Yok canım ezeli düşmanımız Beşiktaş diyor karşısındaki yabancıysa yabancı, ben onu tutuyorum diyor. Ben bile bunca yıllık Fener liyim gidip elin İtalyanını tutmuyorum.
-............................. :D
-Tamam baba tamam ben öğretirim ona Milli Şuur' u
-Oğlum sende niye dedin? Tamam Dede deseydin ya!
-Niye diycekmişim? Bane ne. Ben Fener liyim.
- :))))))))))))))))))))))))))))))))
-Kızım ne biçim çocuk yetiştiriyosunuz öyle baksana ne diyor?
-Ne diyor baba?
-İnsan biraz Milli Şuur öğretir.
-Ayh baba ne dedi?
-Beşiktaş-İtalya maçında Beşiktaş' ı değil İtalyanları tuttuğunu söyledi.
-E baba o daha çok küçük bilmez ki öyle milli şuur falan.
-Yok canım ezeli düşmanımız Beşiktaş diyor karşısındaki yabancıysa yabancı, ben onu tutuyorum diyor. Ben bile bunca yıllık Fener liyim gidip elin İtalyanını tutmuyorum.
-............................. :D
-Tamam baba tamam ben öğretirim ona Milli Şuur' u
-Oğlum sende niye dedin? Tamam Dede deseydin ya!
-Niye diycekmişim? Bane ne. Ben Fener liyim.
- :))))))))))))))))))))))))))))))))
Bakış Açısı...
İnsanlar düşündüklerini o kadar çabuk, sabırsız ve sevimsiz şekilde aktarıyorlar ki karşılarındakine
kendi bakış açılarını dikte ediyorlar resmen...
Yılmaz ERDOĞAN' dan...
YAĞDIKÇA
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlüKavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul
Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizans' tan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı?
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?
Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım
Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben...
Yağmur...
Ağladım...
25 Mart 2013 Pazartesi
Birhan KESKİN' den...
Yenildim ben, unutuldum ve üzgün
değilim inan.
Büyüktü çünkü onların dünya arzusu
Benim otların sesiyle kaplı kalbimden
Söktüm atımı söğüdün gölgesinden
Şimdi yol benim yeniden.
değilim inan.
Büyüktü çünkü onların dünya arzusu
Benim otların sesiyle kaplı kalbimden
Söktüm atımı söğüdün gölgesinden
Şimdi yol benim yeniden.
Yılmaz ERDOĞAN' dan...
Her ayrılıktan sonra ya 'güle güle' ya da 'hoşçakal' denir sevgiliye... Sahi gülen ya da hoş kalan var mıdır sizce?
- Yılmaz Erdoğan
- Yılmaz Erdoğan
Çarşıya da gelmiş bulunduk tühh!!!... :))))))))))
Annemden İnciler:
-Kıs Betül alyansımı evde unutmuşum ben!!! Çarşıya da gelmiş bulunduk tühh!!!
-Offf anacım senin evli olduğun her halinden belli ...
Allah aşkına yürü be kuzucum...
-:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
-Kıs Betül alyansımı evde unutmuşum ben!!! Çarşıya da gelmiş bulunduk tühh!!!
-Offf anacım senin evli olduğun her halinden belli ...
Allah aşkına yürü be kuzucum...
-:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Beni Bi Daha Tatile Falan Getirmeyin...:))))))))))
Annemden İnciler:
-Şuradaki deri satan dükkanın sahibi kadın var ya!
-Eeee...
-'Teyze ne işin var bu Antalya sıcağında senin?' Dedi.
-Niye noolmuş ki anne otelin klimaları var bak odan buz gibi.
-Yok bi daha getirmeyin beni istemiyorum.
-O kadın dedi diye mi şimdi anne???
-Hayır ondan değil yaşlılar ölüveriyormuş bu sıcakta...
-Anne yaa Allah korusun. İlaçlarını alıyosun, ee sıcak saatlerde klimalı odandasın şimdi senin evinden daha güvenli burası emiin ol.
-:)))) Öyle mi?
-Hıı hı... Hem de her şey hazır önünde boşver sen keyfine bak...
-Dii mi ama o kadın da her şeyi biliyormuş gibi konuşunca işkillendim... Bu sıcakta deriyi kim giyecek zaten hem de kürklü yakaları var...
:))))))))))))))))))))))))))))))))))))
-Şuradaki deri satan dükkanın sahibi kadın var ya!
-Eeee...
-'Teyze ne işin var bu Antalya sıcağında senin?' Dedi.
-Niye noolmuş ki anne otelin klimaları var bak odan buz gibi.
-Yok bi daha getirmeyin beni istemiyorum.
-O kadın dedi diye mi şimdi anne???
-Hayır ondan değil yaşlılar ölüveriyormuş bu sıcakta...
-Anne yaa Allah korusun. İlaçlarını alıyosun, ee sıcak saatlerde klimalı odandasın şimdi senin evinden daha güvenli burası emiin ol.
-:)))) Öyle mi?
-Hıı hı... Hem de her şey hazır önünde boşver sen keyfine bak...
-Dii mi ama o kadın da her şeyi biliyormuş gibi konuşunca işkillendim... Bu sıcakta deriyi kim giyecek zaten hem de kürklü yakaları var...
:))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Anneye Laf Anlatmak!... :)))))))))))))))
Annemden İnciler:
-Kızım şurayı da temizle!
-Yok olmadı parmaklarının ucuyla değil elinin ayasıyla tut şu toz bezini.
Koltukların minderlerini kollarını her yanını sil kızım... Ayhhh pencerelerin pinapemlerini de sil yavrum...
-I-ıh olmadı Betül ne biçim temizlik bu yapamıyor bu kızcağız başkasını bul!
-Aaaannnee lütfen rica ederim benim temizlikçime karışma yaa... Sen kendi evindeki temizliklere karış lütfen ama!!!
-Yok kızım yok sen de bilemiyosun bu kızcağız da. Ah sen beni gençken görecektin mermer tozlarıyla ovardım ben merdivenlerin tahtalarını ışıl ışıl parlardı... Bir ortalık halısında bir kalıp sabun eritirdim ben yeşil sabun hem de.
-Aaaannneee sus duyacak...
-Aman iyi tamam sen de toz kondurma zaten oturun kendi pisliğinizle...
-.............................D
-Tamam anne tamam benim evim pis olsun. Sen keyfine bak hanım ağa. Boşver.
Gel bak kahve yaptım içelim... :))))))))
Beynimden İnciler:
Anne yaa bu kaçıncı kızcağız kaçırtacaksın ben kalıcam işlerle başbaşa, zorla buldum zaten!!!
-Kızım şurayı da temizle!
-Yok olmadı parmaklarının ucuyla değil elinin ayasıyla tut şu toz bezini.
Koltukların minderlerini kollarını her yanını sil kızım... Ayhhh pencerelerin pinapemlerini de sil yavrum...
-I-ıh olmadı Betül ne biçim temizlik bu yapamıyor bu kızcağız başkasını bul!
-Aaaannnee lütfen rica ederim benim temizlikçime karışma yaa... Sen kendi evindeki temizliklere karış lütfen ama!!!
-Yok kızım yok sen de bilemiyosun bu kızcağız da. Ah sen beni gençken görecektin mermer tozlarıyla ovardım ben merdivenlerin tahtalarını ışıl ışıl parlardı... Bir ortalık halısında bir kalıp sabun eritirdim ben yeşil sabun hem de.
-Aaaannneee sus duyacak...
-Aman iyi tamam sen de toz kondurma zaten oturun kendi pisliğinizle...
-.............................D
-Tamam anne tamam benim evim pis olsun. Sen keyfine bak hanım ağa. Boşver.
Gel bak kahve yaptım içelim... :))))))))
Beynimden İnciler:
Anne yaa bu kaçıncı kızcağız kaçırtacaksın ben kalıcam işlerle başbaşa, zorla buldum zaten!!!
Bugüne Kavuşmak...
Benden İnciler:
Son günlerde yaşadığım stresi gerginliği bir ben bilirim, bir Allah, bir de bu blog... :))))
Saat 08:20 ve bebeğim öyle huzurla uyuyor ki.
Bu huzurun bir an önce gelmesini O da ben de çok istemiştik...
Uyu kuzucuğum, annesinin bebeği istediğin kadar dinleninceye kadar uyu...
:))))))))))))
Son günlerde yaşadığım stresi gerginliği bir ben bilirim, bir Allah, bir de bu blog... :))))
Saat 08:20 ve bebeğim öyle huzurla uyuyor ki.
Bu huzurun bir an önce gelmesini O da ben de çok istemiştik...
Uyu kuzucuğum, annesinin bebeği istediğin kadar dinleninceye kadar uyu...
:))))))))))))
Sağlıcakla...
Benden İnciler:
Yeni günler, yenilenen ruhlar..
Tertemiz bir sabaha başlıyor.
Soğuk üşütüyor ama güneş sıcacık gülümsüyor dünyaya...
"Karanlık rahatlatıcıdır, insan kaçtıklarıyla yüzleşir" her ne kadar rahatlatsa da, yüzleşilse de,
güneşle göz göze gelmeye çalışmak bütün yüzleşmelerin ötesindedir...
Hadi başlayalım güne güzelliklere, umuda...
Bir şarkıyla başlamak belki...
Ya da bir çiçekle...
Hadi
Baharın getirdiği güzel çiçek kokularıyla ışıldayan bir sabaha ...
Sağlıcakla...
Yeni günler, yenilenen ruhlar..
Tertemiz bir sabaha başlıyor.
Soğuk üşütüyor ama güneş sıcacık gülümsüyor dünyaya...
"Karanlık rahatlatıcıdır, insan kaçtıklarıyla yüzleşir" her ne kadar rahatlatsa da, yüzleşilse de,
güneşle göz göze gelmeye çalışmak bütün yüzleşmelerin ötesindedir...
Hadi başlayalım güne güzelliklere, umuda...
Bir şarkıyla başlamak belki...
Ya da bir çiçekle...
Hadi
Baharın getirdiği güzel çiçek kokularıyla ışıldayan bir sabaha ...
Sağlıcakla...
24 Mart 2013 Pazar
Sebep...
- Yahu neydi senle alıp veremediğimiz Allah aşkına ha?
- Unuttun mu ayol turşu suyu için birbirimize girmiştik.
- Yaaa! Onun yüzünden mi boşandık tı?
- Niçin ya başka ne derdimiz vardı ki?
(Adile Naşit-Münir Özkul Neşeli Günler Filminden)
Benden İnciler:
Eskiden kavgaların sebepleri bile ne kadar masummuş. Şimdiki çeşitleri görseler filmler ne konular çıkarırdı ...
Gülümsedik... Şükürler olsun...
-Giriş kağıdını aldın mı?
-Alıcam anne...
-Bak kalıcak o orda!!!
-Yaa anne sen böyle söyle aksiliği çağır bakalım, gerçekten kalsın!
-Off tamam sustum.(Ama susmadım) Kimliğini aldın mı?
-Aldıııım...
-Cüzdanına bi daha bak!!!...
-.......................:/ (Kıvılcım çıkaran bakışlar)
-Hadi bakalım gidiyoruz.
-Su şişen tamam mı?
-Tamam anne kağıdını kopardım.
-Oh gidelim hadi.
Nefesim ciğerlerime fazla geliyor... Heyecandan ölmek üzereyim. Kuzucuğum o kadar sakin ki şaşılacak derecede...
Önceki gece ve dün yağan kar nedeniyle çok soğuk buz gibi bir sabah. İnsanın iliklerini donduruyor.
Her arabanın ön sağ koltuğuna oturmuş robotumsu, gülmeye çalışan, geneli sivilceli :) sınav çocuğu...
Anneler, babalar, abiler, ablalar...
Umutlu, umutsuz yorgun, üşümüş, uykulu kalabalıklar...
Okulun ikramı olan çorba ve çay bardakları ellerinde...
Hep beraber beklediiik beklediik...
İçeriden gülen bir bebek suratı gelinceye kadar bekledik... :))))))))))
Çok şükür gülüyor... İnanamamış gözlerle bitti dii mi diyor...
O gülümsüyor ya... Şükürler olsun...
Ohhh......................
-Alıcam anne...
-Bak kalıcak o orda!!!
-Yaa anne sen böyle söyle aksiliği çağır bakalım, gerçekten kalsın!
-Off tamam sustum.(Ama susmadım) Kimliğini aldın mı?
-Aldıııım...
-Cüzdanına bi daha bak!!!...
-.......................:/ (Kıvılcım çıkaran bakışlar)
-Hadi bakalım gidiyoruz.
-Su şişen tamam mı?
-Tamam anne kağıdını kopardım.
-Oh gidelim hadi.
Nefesim ciğerlerime fazla geliyor... Heyecandan ölmek üzereyim. Kuzucuğum o kadar sakin ki şaşılacak derecede...
Önceki gece ve dün yağan kar nedeniyle çok soğuk buz gibi bir sabah. İnsanın iliklerini donduruyor.
Her arabanın ön sağ koltuğuna oturmuş robotumsu, gülmeye çalışan, geneli sivilceli :) sınav çocuğu...
Anneler, babalar, abiler, ablalar...
Umutlu, umutsuz yorgun, üşümüş, uykulu kalabalıklar...
Okulun ikramı olan çorba ve çay bardakları ellerinde...
Hep beraber beklediiik beklediik...
İçeriden gülen bir bebek suratı gelinceye kadar bekledik... :))))))))))
Çok şükür gülüyor... İnanamamış gözlerle bitti dii mi diyor...
O gülümsüyor ya... Şükürler olsun...
Ohhh......................
1 Yanlış...
Benden İnciler:
Hayır hayır yanlışınız var üç yanlış bir doğruyu götürmüyor gerçekte...
Her yerde var bir yanlış ve o bir yanlış üç doğruyu öyle bir götürüyor ki...
Başlayalım güne...
Benden İnciler:
Derin bir nefes alıp güne başlıyorum.
Annem, bebeğim; niyet hayır akıbet hayır emeğin boşa gitmeyecek inanıyorum.
Başlayalım güne...
Hadi bakalım hayırlısı...
Derin bir nefes alıp güne başlıyorum.
Annem, bebeğim; niyet hayır akıbet hayır emeğin boşa gitmeyecek inanıyorum.
Başlayalım güne...
Hadi bakalım hayırlısı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)